Benzerlerini çok gördük.
Onlar da böyle başlamıştı.
Önce çevresine hava basmış,
Sonra da örgütlerin eline düşmüş, birer canlı bomba olmuşlardı.
***
O çağlarda başlar böyle şeyler, Kanın hızlı aktığı dönemlerdir çünkü.
Dikkat etmeli.
Tabii tepkiler bir yere kadar hoş da görülmeli…
Nitekim Sayın Bakan
Suat Kılıç öyle yapmış…
Kendisine yumurta atmak isteyen Çukurova Üniversitesi öğrencisini polisin elinden almış.
Bir güzel de nasihat etmiş.
***
Gördüğüm kadarıyla o çocuk malum medyanın gazına gelmiş.
Havaya girmiş,
Ve asmış, kesmiş,
Yani ağzına geleni söylemiş.
***
Onu televizyonda gördüm,
Konuşma tarzı beni rahatsız etti.
Ülkenin bir bakanı ile adeta alay etti.
Bu
'özgürlük' mü,
Yoksa saygısızlık mı?
Kaç kişi
'aferin' demiş, malum kafanın dışında.
***
O gence göre, Bakan Kılıç iyi niyetli değilmiş.
Hem
YÖK Yasa Taslağı da yanlışmış…
Sayın Bakanın niyetini öyle okumuş olabilir.
Peki YÖK'le ilgili kesin hükmünü neyle ve hangi bilgilerle vermiş?
***
Taslağı beğenmeyebilirsin.
Bakan'ın siyasi düşüncelerini de.
Böyle bir özgürlüğün var elbette…
Ama yumurta atma özgürlüğün yok arkadaş…
Demokrasi bu değil...
Ha taş atmışsın Ha bir yumurta.
Ne fark eder.
Kim
'demokratik hakkıdır' deyip elbiselerinin yumurta sarısına boyanmasına izin verir ki...
***
Neyse biz başka bir gerçeğe dikkat çekelim.
Terör örgütlerinin nasıl çalıştığını çok kişi bilmez…
Bu örgütleri,
İdeoloji, İç ve dış destek, Para, Eleman ve eylemler ayakta tutar.
Ama asıl kaynakları '
insan'dır.
Örgütün parası olabilir,
Yurt içi ve yurt dışı destekçileri de…
Eğer onu ayakta tutacak insan kaynağı yoksa örgüt de yoktur.
***
Herkes sevgi ve ilgi bekler.
Bunu bilen örgütler gençlerin psikolojisini iyi kullanır.
Aralarına çekmeyi planladıkları kişilerin aile yapılarını inceler, zayıf noktalarını belirler önce.
Sonra, sıcak diyalog aşaması gelir.
Arkadaşlar bu iş için biçilmiş kaftandır.
Sinema, konser davetleri, burs ve kalacak yer gibi unsurlar da iyi bir araç.
***
Grup içine çekilen kişilerin ideolojik yayınlarla beyinleri yıkanır.
Ölüme hazır militanların yetiştirilmesinin ilk aşamasıdır bu.
Bir sonraki aşama da yasa dışı miting, toplantı ve gösterilere katılmadır.
Amaç, güvenlik güçleriyle onları karşı karşıya getirmektir.
***
Terör örgütleri, İdeolojileri uğruna, gençleri ölmeye ve öldürmeye hazır hale getirebilmek için, yüreğine kin ve nefret tohumu eker.
Onu bir robota dönüştürür.
Gerektiğinde de silahı eline verir.
***
Ama gençler nefretin ve kinin değil, Sevginin sembolü olmalı değil mi?
İnsanlık üzerine sıçrayan kan değil, İnsanın üzerine açan bir gül olmalı.
Abidin Dino'nun dediği gibi,
'Hüznün ve burukluğun değil Mutluluğun resmini yapmalı' Kısacası yıkıcı değil yapıcı, bölücü değil bütünleştirici olmak yakışır gençlere.
***
Ah anne ve babalar ah,
Sanırım çocuklarınızı üniversiteye yumurta atmaya değil, okumaya gönderiyorsunuz.
Hem de binbir zahmet çekerek.
Onları takip edin.
İş işten geçmeden,
Yani birer canlı bombaya dönüşmeden…