Sedat Laçiner…
Gazeteci, bilim adamı, öğretim üyesi ve PKK ve terör uzmanı…
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin de rektörü.
Saymadığım nitelikleri olabilir.
Onu sakin ve oturaklı kişiliği ve çarpıcı tespitleriyle tanıdım.
Yakından tanımadığım için,
Uzaktan uzağa ancak bu kadar söyleyebildim.
***
"Hangi PKK" isimli kitabını yeni okumuştum ki mektubu geldi.
Mektupta bir milyon kitaplık kütüphaneden söz etmişti
Prof. Dr. Sedat Laçiner.
Hangi PKK isimli kitabında da PKK'nın çözümlenemeyişini, yapılan yanlış analizlere bağlamıştı…
Üniversite bünyesinde kurulacak kütüphane, hemen her konuda doğru analizler yapılmasını sağlayacaktı.
***
Prof. Dr. Sedat Laçiner, birçok kuruma ve yazara gönderdiğini tahmin ettiğim ıslak imzalı mektubunda,
"Bilindiği üzere 2015, Çanakkale Savaşları'nın 100. yıldönümüdür.
Bu özel yılda şehitlerimize yakışır bir Çanakkale için '100. Yılda Şehitlerimiz İçin 1 Milyon Kitap' adlı bir bağış kampanyası başlatılmıştır.
Az veya çok bu anlamlı kampanyada sizlerin de katkılarını görmek bizleri mutlu edecektir.
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederiz.
Kargonuzu PTT Kargo 401287314 müşteri numarasıyla karşı ödemeli olarak gönderebilirsiniz" demişti.
***
Mektup 21 Ocak 2013 tarihliydi.
Bir koli kitapla karşılık verdim.
Benimkisi okyanusta bir damla su…
Damlalar göle dönüştü mü bilmiyorum.
Tek bildiğim bu kampanya sonucu Onsekiz Mart Üniversitesi'nin kocaman bir kütüphaneye kavuşacağıdır.
Ve öğrenciler de aradıkları bilgiyi burada bulacak.
***
Dün bir başka mektup gelmişti Laçiner'den…
Zarfın içinden yine ıslak imzalı, adıma yazılmış bir teşekkür belgesi çıktı bu kez.
Çerçeve letip kitaplığıma koydum.
Altında da,
"Üniversitemiz kütüphanesine "100. Yılda Şehitlerimiz İçin 1 Milyon Kitap" kampanyasına büyük bir cömertlikle göndermiş olduğunuz değerli yayınlarınız için teşekkür eder saygılar sunarım" yazıyordu.
***
Çanakkale…
Ruhuna selam olsun!
Ölümsüz kahraman;
Düşman çok bastırdı ama seni geçip İstanbul'a gidemedi.
Koca gemiler kağıttan kayık oldu, battı.
Gül bahçesine girenleri tarih böyle kahraman ilan etti.
Gençliğimiz orada şehit oldu.
Bu yaralı memleketime güneş doğduğunda tarih 18 Mart'tı.
98 yıldır hiç batmadı o güneş.
Dünya,
"Böyle bir destan ne yazıldı, ne de yazılır" dedi.
Cesaretimiz önünde saygıyla eğildiler.
Kanla, canla, imanla, yokluktan var edilen güçle, çocuk bedenlerin cesur yüreğiyle yıkılmaz kaleler inşa ettik.
Etten duvar örülebileceğini dünyaya biz gösterdik.
Korku Çanakkale'deki yüreklere hiç uğramadı.
Çünkü, şehitlik herkese nasip olmazdı.
Düşmanı denize bu ruh döktü.
Ayağı çıplak, elbisesi yırtık, aç ve susuz…
***
Teşekkürler hocam, Okyanusta bir damla olma fırsatı verdiğiniz için…