Maksat kafa bulansın.
"Bir kişi de kansa kârdır"
Amaç bu.
AMK'nın Sözcü'sünün hedefi de bellidir, maksadı da...
Yoksa kamuoyunu aydınlatmak gibi bir dertleri yok.
Onlar hedefe kilitlenmiş, her gün aynı noktaya ateş edip duruyor.
***
AMK'nın Sözcü'sünün manşetlerine bakın.
"Pazarlıkla ilgili korkunç iddia"
Habere MİT Müsteşarı
Hakan Fidan'ın fotoğrafı da konulmuş.
"Teröristbaşı K.Irak'a götürüldü mü?"
Buyur bundan yak durumları burada başlıyor.
Kuyuya bir taş at, çıkarmak için uğraşsınlar.
Başka işleri mi yok!
Emin Çölaşan da köşesine Öcalan'ın fotoğrafını koymuş, başlığa da
"Apo maçı kazandı" diye yazmış.
O da sanki ülkeyi
'bölünmeye' alıştırıyor gibi.
***
İnsan hangi tezviratla uğraşacağına şaşıyor.
Ülkeye barışın gelmemesi için alavere dalavere durumları tam gaz gidiyor.
Bir yanda İşçi Partisi,
Diğer yanda ona takılan CHP...
Görüyorsunuz, milletin birliğini, dirliğini bozmak için ellerinden geleni ardına koymuyorlar.
***
Müzmin muhalif Sözcü,
Birinci sayfadan Her gün kin ve Öfke saçıyor.
Mesela dünkü başlık...
"En nefret edilen caniden medet umar hale geldik!"
Altındaki ise daha da kışkırtıcıydı:
"Adliyelerden Atatürk'ü sildiler."
Çölaşan ise yine nefret kusmuş…
"Ağlama Tayyip."
Aklı sıra hakaret ediyor.
***
Adalet Bakanı, Öcalan'ın K. Irak'a getirildi iddiasına, '
Yalan,' 'Tezvirat,' 'Palavra,' "Gerçek dışı" diyor.
Bakıyorum dünkü AMK'nın Sözcü'süne açıklamadan tek bir satır yok…
Ama Öcalan palavrası çok.
Bir başka tezvirat ise Daha da provokatif,
Hatta tahrik edici,
Güya 28 Şubat'a kadar TSK'da pilot kalmayacakmış.
Belirlenen tarihe dikkat.
28 Şubat…
Yani bir
'rövanş' durumu (!)
***
Başbakan
'yalancıları' mahkûm ettiriyor.
Ama onlar durmuyor.
Aydınlık gazetesi ile yıkıcı İşçi Partili Hasan Basri Özbey tazminata mahkûm edildi.
Yine de durmayacaklardır…
***
AMK'nın Sözcü'sü
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ile alâkalı yalan bir haber yayınladı geçen hafta.
Tek satırı bile doğru değildi…
Tesadüfe bakın,
O haber, tam da Sözcü yazarı
Uğur Dündar'ın Ceyhan Belediyesi'nin davetlisi olarak Adana'ya geldiği günlere rastlıyor.
Yani her satırı karalama kokan
'organize' bir iş.
Bir çetenin düzmecesi…
550 milletvekiline gönderilen iftira dolu o kâğıt parçası bayram tebrik kartı gibi tüm valilere de gönderilmiş meğer.
Amaç 'itibarsızlaştırmak' olmalı
Oysa yel kayadan ne alabilir ki…
***
Vali'yi ancak, Cumhurbaşkanı,
Başbakan, İçişleri Bakanı Ve Yargıtay Başsavcısı Sorgulayabiliyor…
Sözcü'nün haberinde iddia ettiği gibi mektubu yazan mazlum bir vatandaş olsaydı şayet, şikâyetini milletvekillerine ve valilere değil, yukarıda belirttiğim makamlara iletirdi.
Örneğin Ardahan milletvekilinin bir valiye ne tür bir yaptırımı olabilir ki?..
Bu büyük organizasyonun,
Sözcü yazarı Uğur Dündar'ın bölgeye geldiği günlere rastlaması herhalde bir tesadüf olmalı!