Antalyamız bu hafta acılar yaşadı.
Aynı dünyada yaşayıp aynı dünyayı paylaşamayan insanların ortaya çıkardığı tablolar ile.
Fındık kabuğunu doldurmayacak bir konu yüzünden gencecik bir delikanlı katledildi, hem de hunharca yakılarak.
Bir türlü kendimizi frenleyemediğimiz direksiyon başında 3 fidanı trafik terörüne kurban verdik.
Çok sevdiğim işadamı kardeşim İsmail Erten'in oğlu Süleyman'ın katledilişi kanımızı dondurdu.
Bu acıyı yaşarken 100. Yıl Caddesi'nde iki, Serik'te ise bir gencimizin kazalarda ölüm haberleri bizleri sarstı.
İnsan dünyaya gelir, gelişir, büyür.
Bu süre içinde birçok insanla birlikte olur, sohbet eder, konuşur, meramını anlatır veya anlatmaya çalışır.
İşbirliğine girer, ortak iş yapar, ticarette, sanayide, yan yana, omuz omuza çalışır. Daha doğrusu çalışmak zorundadır.
Çünkü insanın tek başına, yalnız olarak iş yapması, hayatını sürdürmesi mümkün değildir.
Hayatta kalabilmenin, insanca yaşayabilmenin, herkes tarafından sevilip sayılabilmenin kuralları vardır.
Her oyun nasıl kuralına göre oynanırsa, hayatta güzel bir isim yapabilmenin, kubbede hoş bir seda bırakabilmenin de kuralları bulunmaktadır.
İnsanı sevmek Yunus Emre'nin felsefesiyle sevmek.
'Yaradılanı severim yaradandan ötürü' diyebilmek önemli.
Ama neredeee bu?
Eğer bizler aynı dünyayı paylaşırken birbirimizle anlaşacak olsaydık sanırım içinde bulunduğumuz ortam daha farklı olurdu.
Kime üzülür insan, yani üzüldüğü ölen midir?
Yoksa ölenin bir daha görülmeyecek olması mı?
İşte bu soruları sorunca insanın canı yanıyor. Yukarıda anlattığım olaylara bakınca acılar artıyor.
Bilmem hiç yakın birilerini kaybettiniz mi?
Ben çok yakınımı kaybettim, içim yandı ve hala acılarını unutamamaktayım.
Hep, "Allah insana hayırlı ölüm nasip etsin" diye dua ederim.
Şimdi o evlatlarını kaybeden analar ve babaların yaşadıkları acıları görebiliriz ama onların içindeki yangını ne bilebiliriz ne söndürebiliriz.
M. Luther King'in dediği gibi; "Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik; ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk.
Kardeş olarak yaşamayı."
Yaradan'ın adaletinden kimsenin şüphesi yoktur.
Elbette er ya da geç tecelli edecektir ama olaylara baktığımızda bazı değerlerimizi yitirmeye başladık gibi geliyor bana.
Çevremizde yaşanan olumsuzluklardan kendimize göre dersler çıkarmalı, aynı hatalara kendimizin ve sevdiklerimizin düşmesini önlemeliyiz ve birbirimize acılar yaşatmamalıyız.
Sağlıcakla kalın.