Aslında bugün özellikle turizm konusunu ele alıp geçen haftaki yazıma atfen konuları irdeleyecektim.
Daha Beşiktaş ve Kayseri'deki saldırıların acısı dinmemişti.
Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov'un hain bir suikast sonucu öldürülmesi acımızı artırdı.
Umarım bu suikast geçen yıl yaşanan sorunlar nedeniyle darbe yiyen turizm sektörüne yansımaz.
Bu acılar yüreğimizi yakarken El Bab'ta DEAŞ'a karşı yürütülen operasyonda şehit olan 16 askerimiz acımızı katladı.
Gel de yaz bu acıların üstüne.
Türkiye üzerine oyunlar oynanırken artık el birliği yapıp oyunları bozmamız lazım.
Özellikle Türkiye'nin ekonomideki lokomotifi turizmde hareketlenmemizin zamanı.
Geçen hafta turizmcilere 'Kolları sıvayın' çağrısı yapmıştım.
Bir gün sonra Vali Münir Karaloğlu'nun, 'Kara propagandaya karşı Avrupa seferi' açıklaması gazetemizde manşet oldu.
Buradan baktığımızda devletin ve yerel idarenin bu konularda projelerinin olduğu ortaya çıkıyor.
Demek ki benim turizmcilere yaptığım çağrının ilk meyvesi Valimizin açıklaması ile gelmiş oldu.
Şimdi sıranın turizmcilerde olduğunu düşünüyor ve onların da bir proje ile ortaya çıkmalarını bekliyorum.
Sadece turizmciler mi?
Turizmden faydalanan ve bu sektörü olmazsa olmaz görenlerden!
Bugün turizmcilere bir öneride daha bulunmak istiyorum.
Türkiye ve Antalya turizminin bugüne kadar hep göz ardı edilen bir konusu Gastronomi.
Bugünlerde İstanbul'da 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali var ve bu yıl ilki düzenlenecek "Gastronomik Devrim" bölümünde en çok tartışılan gastronomi filmlerinin yer aldığı bir seçki sunuluyor.
Festivaldeki gastronomi filmleri; Türk mutfağındaki yenilikçi hareketten sokak satıcılarıyla birlikte yok olup gitme tehlikesiyle karşı karşıya olan geleneksel mutfaklara, dünyadaki açlık sorununa yönelik çözüm önerilerinden kendi ülkelerinde devrim yapmış şeflerin hikayelerine kadar geniş bir yelpazede 'yeme içme' meselesini de masaya yatırıyor.
Anlatmak istediğim Antalya'da 'Gastronomi Turizmi' başlatılacak olursa dünyanın dört bir tarafından gelenler olacak ve turizm çeşitliliğimiz artacaktır.
Gastronomiyi hep ıskaladığımızı düşünüyorum.
Dünyada meraklısı giderek artıyor ki film festivallerinde özel bölüm açılıyor.
Antalya bu işe el atmalı bence.
Öneri benden uygulaması turizmcilerden.
Sağlıcakla kalın.