Türkiye ile Rusya arasında yaşanan kriz tavan yapmışken ağzı olan konuşuyor misali herkes bir şeyler söylüyor.
Türk hava sahasını ihlal eden, kimliğini gizleyerek tüm uyarılara aldırış etmeyen Rus Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçağının düşürülmesi üzerine senaryo üstüne senaryo yazanlar var.
Ülke yöneticileri uçakları düşürülen Rusların tehdit üzerine tehdit yağdırmalarını minimize etmeye çalışırken içeridekiler de yangına körükle gidip krizi tırmandırma telaşındalar.
Türkiye,10 kez uyardığı uçağı düşürmekle doğrusunu yapmıştır. Bizi, savaşın eşiğine getiren bu olay hiç kuşkusuz etkileri ile bize olumsuz yansıyabilir.
Sınırımızın göz göre göre ihlal edilmesine göz yumulamazdı, doğru olan gerçekleştirildi.
Çünkü hiçbir ülke sınırının ihlal edilmesine göz yumamaz.
Bana göre gereken yapılmıştır.
Ama bize düşen, sakin olmak, güvenliğimiz konusunda taviz vermemek, özellikle dış güçlerin dolduruşuna gelerek bazı tehlikeli oyunların içine balıklama dalmamak olmalıdır.
Yangına körükle gidenler ateşe odun taşımayı ihmal etmemektedirler.
Rusya Türkiye'yi tehdit edecek ve ilişkilerini masaya yatıracak, özellikle ticari ve turizm alanındaki işbirliğine yapacağı kısıtlamalarla karşılık verecektir.
İşte bu noktada bu işlerden en çok etkilenecek olan Antalya'dır.
Geçtiğimiz yıl Rusya'da yaşanan ekonomik krizden sonra istediğimiz kadar Rus turist Antalya'ya gelmemişti.
Önümüzdeki yıl Nisan ayına kadar bu sıkıntılar çözülemez ise yapılan açıklamalara göre bu Rus turist sıkıntısı devam edecek gibi görünüyor.
Zaten Rusya'daki ekonomik sıkıntı nedeniyle Antalya'ya gelen Rusların ekonomik seviyesi düşük olanlar olduğu saklanamaz bir gerçek.
Şimdi burada vah tuh, öldük bittik, mahvolduk politikası üretmek yerine herkesin akıllıca düşünüp alternatif yolları bulmasıdır.
Yeni kurulan hükümete turizmcilerin acil bir eylem planı hazırlayıp sunmaları gereklidir.
Yoksa öyle dize vurup dövünmek boş yere konuşmanın hiçbir getirisi olmayacak, rakiplerin ekmeğine yağ sürecektir.
Bu noktada TÜROFED, TÜRSAB, AKTOB, POYD, BAİB, OSBİAB, ATSO, ATB gibi kurumlar ortak çalışma yürütmelidir.
Aksi taktirde önüne gelenin açkılama yaptığı bir ortamda her kafadan çıkacak ayrı bir ses faydadan çok zarar verecektir.
Geçmişte bu kentte birçok krizi el birliği ile atlatan turizm ve tarım ve ihracat sektörü bu krizi de birlik olursa aşacak güçtedir.
Yeter ki bir olalım birlik olalım.
Sağlıcakla kalın…