Kalem deyip geçmeyin! "Dünyada iki büyük kuvvet vardır; birisi kılıç, diğeri kalemdir. Kılıç er geç kalem kuvvetine mağlup olur" der Napolyon.
Kalemin güçlü olduğu yerde dil lal olurmuş.
İnsan yaşam kalemini başkasının tutmasına izin vermediği kadar özgürdür. Pir Sultan Abdal'ın "Kul olayım kalem tutan ellere/Kâtip arzuhalim yaz yâre böyle/ Şekerler ezeyim şirin dillere/Kâtip arzuhalim yaz yâre böyle" dizelerini ne de çok severim. Yine Leman Sam'ın her dinlediğimde gözlerimin doldurduğu "Tuttuğum kalem olsa, yüreğinin elleri/Bir defa yazsa bebeğim, bebeğim" şarkısı…
***
Şiir de kalem, kağıt ister. Ankaralı ya da bu kentte uzun yıllarını geçiren şairlerimizden söz etmek istiyorum bugün. Cahit Külebi, Ceyhun Atuf Kansu, Ali Yüce, Tahsin Saraç, Mehmet Aydın, Mehmet Arif, Osman Bolulu, Gülten Akın, Ali Püsküllüoğlu, Metin Altınok, Hüseyin Atabaş, Ahmet Telli, Zerrin Taşpınar, Behçet Aysan, Özgen Seçkin aklıma ilk gelen isimler.
Özgen Seçkin lise sıralarında edebiyatı, şiiri sevdiren değerli hocamdır aynı zamanda.
***
Cemal Süreyya, "Bende tarçın sende ıhlamur kokusu/ Yürürüz başkentin sokaklarında/ Bir de ayazında" derken,"
Ankara:
Benim şiirim,
İstanbul: Herkesin şiiri" diyen
Haydar Ergülen uzun yıllar yaşar
Ankara'da.
Ahmed Arif Ankara'ya hem âşık hem kırgındır şiirlerinde. "
Karanfil Sokağı" şiirinde "Duvarları katı sabır taşından/ Kar altındadır varoşlar/Hasretim nazlıdır
Ankara./ Dumanlı havayı kurt sevsin/ Asfalttan yürüsün Aralık/ Sevmem, netameli aydır. /Bir başka ama bilemem/Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat/Kalbim, bu zulümlü sevda, kar altındadır"
Metin Altıok "Şiirin İlk Atlası" kitabında kente özlemini şu sözlerle anlatır; "
Ankara, benim aziz kentim; sen kendini biraz fazla koyverdin, bense gençlik taslıyorum hala. Oysa sende hep bir Kuva-yi milliye ruhu olmuştur. Birinci yeni sende başladı, ikinci yeni de. Bakıyorum da şimdi herkes İ
stanbul'a göçüyor. Senin gözün yaşlı, benim kanadım kırık. Oysa bu böyle olmamalıydı. Çünkü şiirin gerçek başkenti sensin…" Bozkırın iskelesi şairlere ilham vermeye devam ediyor. İlkokulum İsmail Erez'in müdürü
Erhan Özkan "Uçuşan Küllerimiz, Hastane Önünde İncir Ağacı" kitapları geçen hafta okuyucuları ile buluştu.
Erhan Hocamın "Ressam" şiirinden bir bölümle güzel bir hafta diliyorum:
"Haydi aşkın ressamı al fırçaları eline/İster kale yap kuşatılması imkansız Ankara olayım/İster Yeditepeli
İstanbul çiz Avrupa'dan bakayım/Mutluluklarım, aşklarım, sevinçlerimi ince fırçanla çiz görünmesin…"