Yaşasın! Kontrollü sosyal hayata geçmiş bulunuyoruz. İyileşen hasta sayısı artıyor, vaka ve vefat azalıyor. Umutlar yeniden yeşerdi. Kalbimiz pır pır. Ne de olsa yeşile hasret geçirdik koca baharı. Aynı kentte sevdiklerimizle, dostlarımızla gurbeti yaşar olduk. Sokağa bile saatle çıkarken "sabır, hasret, vuslat, kıymet, hürmet" anlam kazandı. Maske kullanmadan sokağa çıkmayı özledik. Sevdiklerimizle buluşacağımız zamanları iple çeker olduk. Ünlü şairimiz Özdemir Asaf'ın deyişiyle "Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; o hayat her şeye bedeldir."
Lakin! Salgın bitmedi, ikinci dalga riski hala var. Sosyal mesafe, hijyen, tüm yaşamımızda minimal temas zorunlu. Başarı öyküsünü buna riayet derecemiz belirleyecek. Yoksa kazanımların hepsi havaya uçar. Gelelim normalleşmenin ilk gününe. Başkentte sokaklar, caddeler hareketli. İstanbul'da da tablo aynı… Alışveriş merkezleri, kuaför, berber, güzellik salonları kapıları açmış vaziyette. Kızılay, Ankamall gibi durak noktaları epeyce yoğundu. Normalleşme tamamen eski hayata dönmek değil. Salgının bittiği yanılgısına kapılmak yok. Ne zaman tamamen bitecek? Aşı bulunduğunda, toplum bağışık hale geldiğinde… O yüzden yürüyecek daha çok yolumuz var. Tedbiri elden bırakmak yok. Sadece dışarda değil ev ortamında da sosyal mesafeye uyum zorunlu. İşte o zaman, sevdiklerimize sarılacağımız, kucaklayacağımız daha çok bayramlara erişebileceğiz.
Atilla İlhan'ın "Bitsin Dedik" şiiri ile güzel bir hafta diliyorum; "Bitsin dedik bitmedi beklemek İşte gece rüzgârlı gece İşte bulutlar almış başını gidiyor Yine bensiz dans edeceksin demek Müzik sen sahnede sahne rüzgârda Gözlerin gözlerin uzaklarda Ben kimim yağmurlar içinde mahzun Nerde saadetimiz nerde sarmaşıklı ev Nerde her akşamki kemanı komşumuzun
Ya sen nerdesin
İşte rüzgâr işte sonbahar yıldızları
İşte kalbim
İşte şiirlerim
Sen gelsen elini alnıma koysan
Saçlarını öpsem,
Ağlasam…"