Medeniyet, bir toplumun düşünce, sanat, bilim, sağlık, eğitim, teknoloji ürünlerinin tamamı demek… "Etkin ve kaliteli" sağlık sistemi de nitelikli toplumun olmazsa olmazı. Birey olarak en büyük servetimiz de "sağlık"! İşte bu yüzden hekimlerimiz kutsal bir iş yapıyor.
"Her şeyden önce insan olunmalı, ondan sonra doktor" diyor Fransız yazar Voltaire… Bugün yirmi binin üzerinde hekim üyesi bulunan Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı'nın çalışmalarından söz etmek istiyorum.
Vakıf üyesi hekimlerimiz yaşatmayı, acıları azaltmayı esas alan işlerinin yanı sıra yardıma ihtiyacı olan birlerce öğrenciye de el uzatıyor.
"Şifa Veren Ellerden Kalem Tutan Ellere" sloganı ile yola çıkan Vakıf, hem öğrencilere burs veriyor hem de okulların ihtiyaçlarını karşılıyor.
Ankara başta olmak üzere birçok ilde etkinlikler de düzenliyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda etkin bir rol üstleniyor.
Vakıf gelecek hafta güzel bir çalışmayı daha yaşama geçiriyor.
Hekimlerden oluşan KAHEV Türk Müziği Korosu "Yıldızların Altında" konseriyle 15 Şubat'ta seyircilerle buluşacak.
Şef Coşkun Açıkgöz yönetiminde Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapılacak konserden elde edilen tüm gelirler Vakfın burs fonuna aktarılacak.
Değerli dostum Dr. Özlem Saraçoğlu Sarıca ve bu projelere gönül veren tüm hekimlerimizi kutluyorum. Sadece bir biletle binlerce öğrencinin elini tutmaya ne dersiniz?
Yıldızların altında buluşmak dileğiyle…
***
Shakespeare Haftası, Çehov Haftası ve Yerli Yazarlar Haftası'nı düzenleyen Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü yeni yıla güzel bir başlangıç yaptı. Ocak ayında dünya klasiği 10 eser için özel hafta düzenledi.
Farklı bölgelerde sahnelenen dünyaca ünlü yazarların oyunları "Klasikler Haftası"'nda 55 temsille Ankara seyircisiyle buluştu. Moliere'in "Cimri", Stefan Zweig'in "Satranç", Shakespeare'in "Windsorun Şen Kadınları" , August Strindberg'in "Baba" isimli eserleri…Dram ve komedi bir arada.
Dünya klasiklerini Ankara seyircisi ile buluşturan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ve ekibini tebrik ediyorum.
Kurt, Ankara'da sahne sayısının çok olmasının önemli bir avantaj olduğunu belirterek ekliyor; "İstanbul, İzmir, Antalya'daki klasik eserleri Ankara'ya getirme şansımız var. Ankara seyircisi çok şanslı. Sezon içinde yerli, yabancı ve dünyaca ünlü klasikleri görme şansları oluyor. Aralık'ta yaptığımız Yerli Yazarlar Haftasını yaklaşık 16 bin seyircimiz takip etti"