Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Tik Tik Tararo

Başlıktaki kelimeleri, bir kitabın adı olarak gördüğümde, çok şaşırmıştım.
Sonra kitabın yazarının, sevgili Aytaç Şenel ağabeyimiz olduğunu okuyunca daha da şaşırdım.
Önce TRT Ankara Televizyonu'nda, ardından İzmir Televizyonu'nda, tam 30 yıl kameraman ve görüntü yönetmeni olarak görev yapan; çok sayıda başarılı yapıma imza atan sevgili Aytaç Şenel ağabeyimiz, uzun süredir Bodrum'da emeklilik yıllarının tadını çıkarıyordu.
Ama belli ki geçmiş yıllarda da öyküler kaleme alan Şenel, boş durmayıp, yazmayı sürdürmüş... Şenel'in, "Tik Tik Tararo" adını, "Adanalıyık Allahın Adamıyık" alt başlığını taşıyan ilk kitabında; Adana'da İkinci Dünya Savaşı yıllarında geçen çocukluk anıları yer alıyor.
Adana'yı çok severim. Yazgımın rüzgarlı yılları, beni geçmişte İzmir'den Adana'ya sürüklemiş, lisenin son sınıfını Adana Karşıyaka'da okumuş, liseyi de orada bitirmiştim.
Adana'nın o yıllardaki tüm özellikleri, siyah beyaz film kareleri gibi, zihnimde yer edinmiştir; renkli, sıcak kanlı insanlarını da çok severim.

BİR KENTİN İZDÜŞÜMÜ

Sevgili Aytaç Şenel ağabey, 1938 ile 1953 yılları arasındaki Adana'yı anlatmış. Ama belki de bir görüntü yönetmeni olmasının etkisiyle, sanki sinemasal bir kitap kaleme almış. Yazdıklarını okuyunca, anıların ardında bir kentin fotoğraflanmış geçmişini keşfediyorsunuz.
Sıcacık, dokunaklı bir kitap. İkinci Dünya Savaşı'nın acılarını, yokluklarını, ağrılarını içlerinde onurla taşıyan insanlar, üzüntülerin, sevinçlerle birbirine karışımı.
Ekmeğin, kaput bezinin, şekerin, unun, basmanın, gazyağının yaşamlardan çıkışı, uzun kuyruklar; her ailenin 'kol kırılır yen içinde kalır' misali, kendi acılarını kendi içine gömmesi.
Kitabı çok sevdim. Beni Adana'nın o yıllarında dolaştırdı. Bu tür anı kitaplarını, anıların arka planında, kentleri de yansıttıkları, belki de bir kentlilik bilincinin doğmasına neden oldukları, kent kültürünün bir parçası haline geldikleri için çok seviyor ve değerli buluyorum.
Gelelim 'Tik Tik Tararo'nun ne anlama geldiğine.
"Tik Tik Tararo" sözcükleri, meğer bir tekerlemenin parçasıymış. Bütün detayları çok iyi hatırlayan Aytaç Şenel, bu tekerlemeyi ilk kez 5 yaşında duymuş. Tekerleme; bir tepsideki renk renk macunları, kamıştan hazırladığı çöplere saran, bir de bu işi yaparken "TİK TİK TARARO, ÇOCUKLARA YARAR O! " diye bağıran macuncu Fuat Amca'nın icadıymış...

PEŞİNİ HİÇ BIRAKMAZ

Bu kitap aynı zamanda, insanın çocukluğunun geçtiği, büyüdüğü, kendisini ait hissettiği şehirlerin, insanı hiç terk etmediğini gösteriyor. Sevgili Aytaç Şenel, şimdi Bodrum'da yaşıyor, ama kalbi hep Adana'da kalmış. Evet şehirler insanın peşini hiç bırakmaz.
Konstantinos Kavafis'in ünlü "Şehir" adlı şiirindeki gibi:
'Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim', dedin
'bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.'
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey ummaÖmrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de.
(Çeviren: Cevat Çapan)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA