Biz İzmirliler, çok uzun yıllardır, 1876 yılında Sultan Abdülaziz Han tarafından yaptırılan dalgakıranı, genelde Pasaport'tan seyrederiz. Şimdiye kadar o dalgakırana en çok yakınlaştığımız yer, ancak Konak Pier restorasyonundan sonra, o alanın en uç noktası oldu.
İşte böyle bir kent tablosunda, önceki akşam bir ilk yaşandı. Bir grup İzmirli, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ın nazik davetiyle, akşamüstü saatlerinden itibaren o tarihi dalgakıranın üzerindeydik. İzmir'in muhteşem güzelliğini, ilk kez o dalgakıranın üzerinden farklı pencereden izledik. Kadifekale'nin üzerinde ay doğarken, Karşıyaka'nın üzerinde güneş batıyordu. İmrendirmek istemem, ama anlayacağınız; İzmir şarkıları, çok özel İzmir yemekleri eşliğinde, şiir gibi bir akşam yaşandı. Aslında benzeri şiir gibi akşamlar; hem İzmirliler'e, hem de bu kenti ziyaret edenlere yaşatılmak isteniyor.

RÜYA GİBİ BİR PROJE
İzmir Ticaret Odası, Ekrem Demirtaş öncülüğünde hazırladığı Pasaport Dalgakıranı projesini hayata geçirmeyi hedefliyor. Projenin hayata geçmesinin önünde şimdilik bir engel yok gibi. "Yap-işlet-devret" modeliyle yola çıkacak proje; dalgakıranın üzerinin düzenlenmesini, Pasaport ile dalgakıran arasında deniz yüzeyinin altında bir akvaryum kurulmasını, akvaryumdan tüp bir geçitle dalgakırana ulaşılmasını içeriyor.
Ayrıca projede, en çok 300-350 teknelik, görüntüyü bozmayacak butik bir marina da yer alıyor. Konak Pier ile dalgakıran arasında ise ahşap bir köprü yapılması da planlanıyor. İzmir'e yeni güzellik katacak çıtası yüksek bir proje. Ekrem Demirtaş'ın öncülüğünde, kruvaziyer turizmini geliştirmekten, İzmir'in EXPO 2020 adaylığına; kentsel dönüşüm projelerinden, teknoparka; dalgakırandan arkeolojik kazılara; çarşılara destekten, alt yapı çalışmalarına kadar; farklı alanlarda, üyelerinin ekonomik gelişimini etkileyecek projeler üreten İzmir Ticaret Odası, eminim sonunda İzmir'e bu güzelliği kazandıracaktır.
Dileğimiz bu projenin hayata geçmesi, tarihi dalgakıranın İzmirli'yle buluşması.