Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Özgür üniversite demokrat ortam

"Değişen İzmir'i Anlamak" adlı kitabın editörleri, İzmirli Yrd. Doç. Dr. Evren Yıldırım ile Yrd. Doç. Dr. Deniz Yıldırım'dan gelen bir mesaj ile Ordu Üniversitesi'ne ilişkin eleştirel bir yazı kaleme almıştım. Aynı konu milletvekilleri tarafından soru önergesi olarak TBMM'ye taşınmıştı.
Yine aynı konuyu değerli yazar Haşmet Babaoğlu da köşesinde dile getirmişti.
Ordu Üniversitesi yönetiminden uzun bir mektup aldım. Mektupta, yazımızda konunun tek taraflı ele alındığı dile getiriliyordu. Nazik bir üslup ile bu durum da eleştiriliyordu.
Üniversite yetkilileri, yapılan tüm uygulamaların, Yükseköğretim Kanunu'nun sınırları dahilinde, yasalara dayanılarak gerçekleştirildiğini belirtiyorlar.

UYARI CEZASI ALIYOR
Örneğin Deniz Yıldırım'ın Ankara'da bir panelde YÖK Yasa Taslağını eleştirmesi üzerine cezalandırıldığını kaleme almıştık. Üniversite yönetimi konuyu şöyle açıklıyor:
"Yrd. Doç.Dr. Deniz YILDIRIM 17.12.2012 tarihinde verdiği dilekçede Ankara'da TAKSAV tarafından gerçekleştirilen "Yeni YÖK Tartışmaları II" isimli söyleşiye katılma talebinde bulunmuştur. Kendisine Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı aracılığıyla söz konusu talebinin uygun bulunmadığı bildirilmiştir. Dekanlığın talebi uygun bulmama gerekçesi olarak, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 39. maddesi ve 'Yurtiçinde ve Dışında Görevlendirmelerde Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 3. Maddesi' gösterilmiştir."
Sonuçta bu nedenle, Deniz Yıldırım hakkında soruşturma açılıyor ve uyarı cezası alıyor.
Yine kapılarına "İnsan, Toplum, Doğa Yararına Üniversite İstiyoruz" ifadesini taşıyan kokart asan yedi öğretim üyesi için -üstelik onlardan beşinin izinli olduğu günde- tutanak tutularak disiplin soruşturması açılıp, disiplin cezası verildiğini kaleme almıştık.
Üniversite yönetimi bu konuyu da şöyle açıklıyor:
"Söz konusu afiş Dekanlık tarafından öğrenildiği gün bir komisyon nezaretinde tutanakla kapılardan indirilmiştir. Kokart ve afiş asan yedi öğretim üyesinin beşinin o gün izinli olması tesadüftür. İlgili öğretim üyeleri hakkında Üniversite içinde yetkililerden izin almadan görevle ilgili olmayan ilan yapıştırmak gerekçesiyle soruşturma açılmıştır ve hala devam etmektedir."

Evet uygulamaların tümü mektupta belirtildiği gibi, Yükseköğretim Kanunu'nun maddelerine dayanılarak gerçekleşmiş, doğrudur. Biz elbette işin bu yönünü eksik kaleme almışız. Kendi adımıza özür dileriz. Ama yine de bu ve benzeri uygulamalar, genelde "özgür üniversite" mantığıyla, uyumlu mudur? Bu soruya 'evet' diyebilmek ise çok zor. Demek ki Yüksek Öğretim Kanunu'nun, artık üniversiteleri daha özgürleştirecek, evrensel bir çizgiye taşıyacak nitelikte değiştirilmesi gerekiyor. İşte bu gerçekleştiğinde; "İnsan, Toplum, Doğa Yararına Üniversite İstiyoruz" başlıklı bir afişin, yasaya dayanılarak üniversite kapılarından indirilmesine de gerek kalmayacak. Çünkü üniversiteler doğal olarak gerçek anlamda, 'insan, toplum, doğa' yararına bir duruş sergileyecek. Eminim Ordu Üniversitesi de, Yüksek Öğretim Kanunu'na dayanarak yaptığı uygulamaları, tamamen yasalara uyma kaygısıyla ve iyi niyetle gerçekleştirmiştir. Dileğimiz ise bu konuları artık tartışmayacağımız, daha demokratik üniversite ortamlarının oluşması.


EVRENSEL ÇİZGİ

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA