Önceki gün, her yolculuğumda beni kendisine çeken, yeniden hayran bırakan, güzelim Bergama'daydım. Bergama'ya, bu kez Almanya'nın İzmir Başkonsolosu Margit Haberle'nin çok nazik daveti üzerine gittim.
Davete katılanlar arasında, İzmir'den değerli meslektaşlarımızla birlikte, İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Felix Pirson, mimar Dr. Martin Bachmann, İzmir Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç vardı. Gezinin amacı, Bergama Kızıl Avlu'daki Mısır Aslan Tanrıçası Sekhmet'in 8 metre yüksekliğindeki sütun figürünün tanıtımıydı.
YILLARIN ÖTESİNDEN
Kızıl Avlu, tarihsel mirası tüm dünyada parmakla gösterilen Bergama'nın, antik ismiyle Pergamon'un, en değerli eserlerinden. Kızıl Avlu günümüzden yaklaşık 1880 yıl önce inşa edilmiş. Aslında ağırlıklı olarak Mısır Tanrısı Serapis'e adanmış bir tapınak.
Bu özelliğiyle, dinler tarihinde çok özel ve ilginç yanı olan mistik bir yapı.
Pergamon'un en önemli ve en büyük antik yapısı olan Kızıl Avlu, "Mısır Tanrıları Tapınağı" olarak da tanınıyor. Tapınak bir yanıyla 'hermetik' karakter taşıyor.
Tapınak, özellikle dinler ve inanç tarihinde, Mısır'ın sembolleriyle birlikte; 'ezoterik' yani 'batıni' içeriğiyle çok dikkat çekiyor. İlk inşa edildiğinde, Mısır'ın yer altı tanrısı Serapis'e ve yine bağlantılı şekilde İsis'e adanan bu yapı, zamanla 'vahiyin yedi kilisesinden biri' olma işlevini de taşımış. Bu değerli, aslında bir yanıyla esrarengiz özelliklere sahip yapı, Roma İmparatoru Hadrian'ın hükümdarlığı sırasında inşa edilmiş. (MS 98-117).
O güne kadar Hellenistik Pergamon kentinde eşi benzeri görülmemiş bir tapınak. Güney bölümü, halk arasında 'Kızıl Avlu' olarak biliniyor. Büyük bir bazilika ile sağında ve solunda bulunan iki kuleden oluşuyor.
KIZIL AVLU'YA UĞRAYIN
Bana kalırsa tapınağı ilginç kılan en önemli özelliği, inşa edildiği Roma Dönemi ile Mısır tanrıları arasında kurulan bağ. İmparator Hadrian'ın, bu coğrafyada farklı inanç sisteminin simgesi sayılabilecek bir tapınak. Tam 1800 yıl boyunca, Akropol'ün altında kurulan bu yapı, Bergama'nın siluetini belirledi.
Üstelik uzun süre değeri hiç bilinmeyen bu tapınağa, tüm dünyanın dikkatini, ilk kez Alman Arkeoloji Enstitüsü 1930 yılında çekmiş.
2002 ile 2005 yılı arasında gerçekleştirilen araştırmalar ise tapınağın Mısır tanrılarıyla birlikte, Anadolu'nun Anatanrıçası Kybele'ye ve imparatora da adandığını ortaya koymuş. 2006'da yeniden yapılanan koruma çalışmaları sonucunda, Kızıl Avlu'da çok ciddi yol katedilmiş.
Şu anda sürdürülen faaliyetler ile Mısır Tanrıçası Sekhmet'in 8 metre yüksekliğindeki heykeli, parçalar birleştirilerek ayağa kaldırılmaya çalışılıyor. Biz sadece ön çalışmayı gördük. Gerçekten çok hayranlık vericiydi.
Bu çalışma, 2013 yılında tamamlanacak, Bergama müthiş bir güzellik daha kazanacak. "Anıtsal Heykel" isimli restorasyon projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkısı, Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün öncülüğünde, Studiosus Vakfı tarafından finanse ediliyor ve Ernst-Reuter-İnsiyatifi çerçevesinde yer alıyor. Bu heykel, Kızıl Avlu'da 2013 yılında bitmiş haliyle ziyarete açıldığında, eminim tüm dünya hayranlıkla izleyecektir.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın, övgüye değer büyük çabasıyla, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç'in ciddi çalışmasıyla, UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'ne adaylığını sürdüren güzel Bergamamız, eminiz bu tablo ile miras listesine girecektir.
Bergama, UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'ne girdiğinde, büyük bir sıçrama yaşayarak, tüm dünyada çoktan hak ettiği noktaya ulaşacak.
Yolunuz Bergama'ya düşerse Kızıl Avlu'ya mutlaka uğrayın, derim.