Hayatımızı son derece olumsuz etkiliyor… Ancak bazı durumlarda kişilerin doğal yapısından kaynaklanıyor. Bireysel ve toplumsal etkisi kısa sürede gün yüzüne çıkıyor.
Kibir kelimesi kendini herkesten üstün tutma, büyüklenme, böbürlenme anlamlarını taşıyor.
Nefret edilen insan tipi olarak adlandırabiliriz.
Kendini başkalarından üstün görmekle çevresine negatif enerji yayar… Kibir, başkalarını beğenmeme ve diğerlerinden kendini üstün görme davranışıdır.
Bakıldığında bireyin kişilik bozukluğundan kaynaklandığını da ifade edebiliriz.
İnsan kendi içinde gizli büyüklenme hissine sahip olabilir. Bu his zaten genellikle gizliden yürütülür. İnsan kibrini ilan etmez. Hepimizin içinde bir şekilde büyüklük güdüsü vardır. Bunun farkına varmak epey zordur. Az ya da çok, büyüklük iddiasındayız… 'Ben olmasam bu seçimi kaybederdik' ifadesi bir böbürlenme, büyüklük güdüsüdür.
Bu iddianın kibir olması ölçüsüne bağlıdır. Büyüklük iddiasının aşırı olanı toplum tarafından ayıplanmıştır.
Kibir ise inancımız gereği günah, yani suç sayılmıştır. Davranış olarak dışa yansıyanı toplum cezalandırır.
Bir başka ifade ile geçmişteki bakanlık görevini şimdiki belediye başkanlığı görevinin önünde tutma eylemidir. Toplum bu durumu alaycı, küçümseyici ve zavallı olarak değerlendirir.
Bu modeller var mı? Olabilir… İşte tam da bu noktada 'kibir' devreye giriyor. Kibir, kötü huydur, haramdır.
Allahü telâyı unutmanın alametidir.
Kibirli olan, salih insan olamaz. Kibirli değilim diyen, kibirlidir. Kibir her iyiliğe engeldir, her kötülüğün baş anahtarıdır.
Büyüklenme doğaldır, ancak aşırı olanı, yani temelsiz büyüklenme hoş görülmez. Kibrin ilanı ise ayıptır.
Kibri ahlaksız kılan da ilan edilmesidir.
Büyük olduğunu söylemek edepsizliktir.
Tevazu, yani alçak gönüllülük tam da olması gereken "davranıştır." Kendinizi istediğiniz kadar büyük görebilirsiniz, ancak bunu davranışa dökmek kabul edilemez. Herkes hayal kurar ve dünyanın hâkimi olduğunu bile tasarlar. Hayallere engel olamayız.
Önemli olan bunu hayata zorlamamak, diğerlerini gücendirmemek… Biz toplumsal canlılarız. Kibir davranışını kaldıramayız. Tam tersi olan tevazu ise sevap, yani doğrudur. Ne kadar büyük olsak ve büyük olmayı hayal etsek de toplum herkes için alçak gönüllü olmamızı bekler.
'Tevazu'u elden bırakmamak gerekir…