Son hafta… Sandığa gidelim ve demokrasiye olan inancımızı yerine getirelim. 'Beka' sorunu yerelden başlar… Hal böyle olunca ülkenin geleceğine ve 'beka'sına dair kararın tartışılmaya açılmaması adına önce sandığa, ardından 'beka'nın teminatı olan Cumhur İttifakı'na sahip çıkalım. Çok açık ve net… Yeni oyunları, planları ve senaryoları gösterime girmeden bertaraf edelim… Tünelden önceki son çıkıştayız.
AK Parti belediyeciliğin kitabını yazan siyasi iradedir. Belediyecilikte ülkeye soluk kazandıran ismin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır... Bugün gelinen noktada AK Parti iktidarları belediyecilik hizmetlerinde vizyon, proje ve yatırımlarla çıtayı çok yukarı taşımıştır. Yapılamaz denilenler ülkenin dört bir yanında hayat bulmuştur. Beklenti ve hayaller sınırsız boyuta ulaşmıştır.
Her seçim döneminde olduğu gibi yarınların umududur AK Parti... Bir davanın, ülkenin yarınlarıdır. Küçük hesapların değil yarınların hesabıdır 31 Mart... Kırgınlıkların, küskünlüklerin partisi hiç değildir...
Benciliğin, kıskançlıkların, ego, kapris ve 'ben'lerin değil 'biz'lerin hareketidir. Köklü geçmişi geleceği tesis etmeye kâfidir. Beslendiği kültür bu coğrafyanın ve İslam dünyasının mayasıdır.
Kulaktan kulağa fısıldanan algıya değil gönülden gönüle ulaşan sevdanın adıdır AK Parti...
Nice badireler atlattı. Nice gedikler açılmak istendi bu surlarda... Bir kaya kadar sağlam, bir çelik kadar bükülmeyen yapıya ne su zerrecikleri, ne yel, ne sel, nede rüzgar tesir etmedi, edemedi...
Hani demiştim ya... 'Bu bir siyasi hareketin ötesinde gönül işidir' diye... Gönülleri yapa yapa, fitne ve fesat yapıları yıka yıka bugünlere gelindi.
Sanmayın ki bir 'avuç'uz... Milyonlarız... Ve en önemlisi, mazlumum, gözü yaşlının, çaresizin duasındayız... Ders verelim derken, terse dönmeyelim… Çünkü bunun telafisi yok.
Vakit 'beka'mıza sahip çıkma vaktidir…