Yoğun ve tarihi günlerin yaşandığı bir haftayı geride bıraktık. Mutluluğun gözyaşına dönüştüğü günlere tanıklık ettik. On üç yıl önce başlatılan değişim ve dönüşüm çalışmalarının halkaları birer birer tamamlanıyor.
Yüzyıllar boyunca süren kardeşliğimiz, birlik ve beraberliğimiz yeniden tesis ediliyor. Tüm dünyanın ülkemize kilitlendiği çok özel bir haftayı yaşadık. Tarih sayfalarına altın harflerle taşınan yaşanmışlıklar...
Haftaya ilişkin tanıklığımıza not düşmek istiyorum. İlki AK Parti 1'inci Olağanüstü Büyük Kongresi'nde yaşanan bütünlük sahnesi.
İkincisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki 12'inci Cumhur-başkanımızın yemin töreni. Üçüncüsü Çankaya Köşkü'ndeki devir-teslim... Özel konuklarıyla özel bir program… Dördüncüsü 30 Ağustos Zafer Bayramı… Göğsümüzün kabardığı, duygularımızın tavan yaptığı günleri peş peşe yaşadık aynı hafta içinde...
Ne de çok özlemişiz… Büyük medeniyet deriz dururuz da, bir türlü o medeniyetin büyüklüğünü yaşayamazdık. Hep bir özlem hep bir kör düğümdü yüreğimizde…
Söz biter, hasret gözpınarımız da damlaya dönüşürdü. Bu kez o pınardan akan hasret değil mutluluktu. Yaşananlar daha çok yaşanacakların habercisiydi…
İşte o hasretin son bulduğu bir hafta oldu. İrademin en üst noktada temsil edildiği tarihi bir günü yaşadık. Güzellikler paylaşıldıkça çoğalır ya… İşte bu güzellikleri paylaşıyorum ki, çoğalsın. Çoğalsın ki ülkeme dair kaygılar ortadan kalksın.
Geleceğimize dair kötümserlikler kaybolsun. Medeniyetimizin geleneklerini yeniden sahneye koyduk. Biz buyuz… Biz köklü gelenekleri olan, dünya medeniyetleri içinde saygın ve büyük bir aktörüz…
Büyük hedef ve idealleri olan bir ülkenin vatandaşı olmanın keyfini yaşıyorum.
Ülkemize ve bize bu gururu yaşatan davayı bize nasip etti; Allah'a hamdolsun…
Yeni Türkiye'ye yeni bir pencere aralandı. İşte o pencere yeni Türkiye'nin istikametini anlatıyor… Ufukta yeni, yepyeni bir Türkiye var…