Sessiz bir dünya… Ne görüyor ne duyuyor. Tepki olmadığı gibi destek görüyor. Yıllardır, kan, gözyaşı ve barut kokularının eksik olmadığı bir coğrafya.
Belleklere kazınan ve asla silinmesinin mümkün olmadığı acı ve gözyaşının merkezi. Hafızamızdan silip atamadığımız birbirinin benzeri aynı fotoğraf karelerin olduğu ülke.
Oyun aynı, senaryo değişmiyor. Ölen ve öldürenler aynı. Bitmek tükenmek bilmeyen her daim izlenme rekorları kıran bir film…
Dünya siyaset aktörlerinin sessizliğine karşı halkların çığlığının yükseldiği bir yapım…
Yapımcılığını Amerika'nın üstlendiği, başrolde İsrail'in oynadığı 'Kan ve gözyaşı' adlı filmin galasındayız. Galanın değişmeyenleri Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Arap dünyası ve batılı çağdaş ülkeler… Diğer tarafta mazlum Filistin halkı…
Ne işe yaradığını anlayamadığım Birleşmiş Milletler suskun… 'Batıl'ı devletler kör olmaktan öte destekçi.
İslam dünyası her zaman ki gibi bölük pörçük… Ve birkaç sağduyulu ülkeden kınamanın ve süslü birkaç cümlenin ötesine geçmeyen söylemler.
Bir taraftan aklına estiğini istediği gibi yapan haydut devlet İsrail… Bir tarafta dilini yutmuş dünya siyaseti. Cılız birkaç devletsel tepki… Tüm dünyanın gözü önünde pervasızca, alçakça, genç yaşlı, çoluk çocuk demeden katliam yapılıyor. Batı sessiz, Arap dünyası kış uykusunda… Nasıl bir insanlık? Nasıl bir kardeşlik anlamış değilim. İsrail karadan ve havadan vurmaya devam ededursun.
Hiçbir film bu kadar yüksek düzeyde izleyici kitlesine sahip değildir. Çünkü İsrail halkının tepelerde konuşlanıp izlediği bombardımanı tüm dünya ekranları başında izliyor. İzliyoruz. İzliyorlar.
Ve… Daha çok izlemeye devam edeceğiz.
Bu film insanlığın izlediği en iğrenç yapım…
Dünya siyasetinin ikiyüzlülüğü devam ettiği müddetçe bu film hep gösterimde kalacak.
Vicdan sahibi toplumların bireysel tepkilerinin kitlesel çığlığa dönmediği sürece iyi seyirler…