Bir haftadır yaşananların, Fenerbahçe takımını sahaya üst düzeyde kazanma arzusuyla çıkarması kaçınılmazdı. Daum'un Saracoğlu'na taşıdığı antrenmanlar, zemini teknik oyuncular için problem haline getirmişti ama bu işlemin kayıp, kazanç hanesi, ipe un serenlerin kendine gelmesi için gerekliydi.
Dört haftadır puanları dağıtırken, takım olmayı unutanlar, bu arzu girdabında da yine tek tek kalmayı tercih ettiler. Birlikte istiyorlar ama beraber oynamıyorlardı. Alex'in prangaya vurulduğunu görünce, atak sorumluluğunu genç yaşına rağmen Özer üstlendi. Gökhan Gönül'ün tavırlı bindirmeleri ile sağ kulvarı hareket merkezi yaptılar. Pozisyon üretmeye çalışıyor, ceza alanına yaklaşıyor ama topun rakip ağlara olan seyahatinin bileti kesemiyorlardı.
DEĞİŞİMİN BAŞLAMASI İÇİN
Alex sezgisiyle ilk golü attı, Özer ile yaşadıkları zeka fırtınasında da ikinciyi yarattı. Bu ikiliyi tamamlayacak UWO (Güiza) hamlesi son dakikalardaki bir can havli çarptırmasına kadar yine ortalarda yoktu.
Ankaragücü'nün rakibe sahasında basan agresif oyunu, maçı başa baş götüren en önemli silahı oldu. Orta saha üstünlüğünü rakibe bir verip, bir geri aldılar. Özellikle ikinci topları kontrollü kullanarak, hep hücum hamlesi yaptılar. İyi konsantre olup, mücadeleden vazgeçmeden oynuyorlardı. Metin Akan'ın Vassell'e yaptığı ilk golün asisti ise seyircisiz maçın alkıştan mahrum kalan güzelliklerindendi.
Fenerbahçe sadece üç puanı değil, Özer Hurmacı'yı da kazandı bu maçla. Yüzünü rakip kaleye dönen, ileriye oynamayı seven, topa hakim, pas trafiğinde etkili gezen Özer'i, umarım Daum da fark eder artık.
Kurtuluş maçının sürekli bıçak sırtında gezmesi, biri direkten dönen, diğeri çizgi üstünde engellenen iki net gol girişimi, bu sonucu daha değerli kılıyor. İyi oynamanın koşul olmaktan çıkıp, kazanmanın şart olduğu bir maçta, geriye düşüp; tekrar dirilmek, Fenerbahçe'yi ligin oyuncusu haline getirdi.
Bu ivmeyi kaybetmeden devreyi kapatıp, Kocaman-Daum ikilisinin yıldız- şöhret ayrımını yaparak yeni bir iskelete yönelmeleri gerekiyor.
O zaman 'değişim' başlayacak.