Twente yenilgisi sonrasında "ders aldık" diyordu Fenerbahçe Teknik Direktörü. Bursa deplasmanındaki saha sıkıntılarının, bu karşılaşmada umurunda olmadığını hatırlatırcasına konuşurken, Belediye maçı öncesinde derslerin ne olduğunu merakla bekliyorduk. Sahaya çıkan takım aynıydı, olmayan taktik de aynı. Perşembeyi "gezinti" günü ilan edenlerin büyük çoğunluğu, kaldığı yerden devam ediyordu saha dolaşmasına.
Gidenin geri gelmediği, kalanların canını dişine taktığı, umursamazların pozisyonları harcadığı dakikalar birbirini kovaladı, durdu. Daum da kıpırdamıyordu. Kombine parasını peşin peşin ödeyenler bile gelmemişler, ya da kartlarına bir talip bile bulamamışlardı. Avrupa'nın en pahalı maç izleyen seyircisi, "bedavaya" bile rağbet edemez hale gelmişti. Niye peki?
Bir hafta önce Trabzonspor "dut ağacı" gibi silkeliyordu Belediye'yi. Fenerbahçe kendi sahasında bu baskıyı kurmaktan uzaktı. "Rotasyon" Alman diline geçmemiş bir kelimeydi sanki. Takımı "dinlendirmek" ise, Daum'un "risk almaz" yüreğine değmemiş, aklına ise hiç gelmemişti.
ANELKA'DAN SONRA SEMİH
Güiza'yı yuhalanmaktan kurtaran taraftarın bayram terbiyesiydi. O'nu yuhalanacak hale getiren ve bunda ısrar edenin düşüncesi nedir? Yabancı kontenjanından, "kontenjan" bulan Vederson galibiyeti "imar" etti. Yerine oynadığı Carlos'un, "Her maç kahraman çıkartıyoruz" tespitinde, bu kez mukavelesi en az sıfırlısı ama kesilecekler listesinin ilki, kendine rol yaratıyordu.
Üstüne "titreyerek" gelen Belediye karşısında Semih'i oyuna atarken Daum'un forveti ikileyeceğini sananlar elbette yanıldılar. Nobre ve Anelka'dan sonra, Daum bu kez Semih'i sağ kanatta oynatıyordu. O'nu hem oynatıp, hem de kaleden uzak tutmanın akıllıca bir yolu. "Güiza da atamadı, Semih de" diyebilecek savunmasını yaparken. Eğer bu takım rekabetin "acı tadına" varamazsa, bu temposuzluktan kurtulamaz, gittikçe içlerine işlemeye başlamayan umursamazlıktan da.
Sezon başının o çok övdüğümüz kazanma arzusu ve birlikteliği de takımdaki son kırıntılarını yaşıyor. Emre Belözoğlu döndüğünde bu ateşi yine yakacaktır, ama kendisi ile birlikte körüğe katkıda bulunanı bulur inşallah.