Geçen sezonun ilk haftalarında Zico'nun Fenerbahçe'yi hedeflerine taşıyacak teknik direktör olmadığı görüşündeydim. Sezon futbol olarak kimseyi mutlu etmedi ama 100. yıl şampiyonluğu nedeniyle (ve sözleşmesindeki maddeden ötürü) Zico görevde kaldı.
Brezilyalı hoca, sezon içindeki en büyük yardımcısının başkan Aziz Yıldırım olduğunu söyledi. Aziz Yıldırım ile futbol konuştuklarını ve yararlı tavsiyeler aldığını belirtti.
KÖTÜNÜN İSTİKRARI İLE DEVAM
Ve yeni sezon geldiğimizde ortada eskisinden kötü bir takım olduğunu gördük. Anlayış, kalite, futbol görüşü, rakip analizi, oyuna müdahale, takım disiplini veya taktik anlayış olarak bir adım ileri gidilmemişti.
Geçen sezondan belli olan, sezon başında da kendini gösteren gelişmelere rağmen Zico ile devam etmek istikrar aramanın bir parçası olarak yorumlandı. İstikrarcılar, "Takımı şampiyon yaptı ya" diye ortaya çıktılar, Zico'nun kalmasını onayladılar. Yöneticilerinin aynı görüşü taşımamalarına rağmen başkan Yıldırım da değişimden yana olmadı. Belki de tavsiyelerini tutacak bir hocanın takımın başında olması gerektiğine inandı.
Bu görüşlerimiz 2-0'lık bir sonucun ardından yapılmadığı için rahatım. Açıkçası Zico'nun yenilen gollerde bir hatası da yok. İkisi de net defans hatasıdır. Oyuncu beceriksizliğidir. Fakat takımın genel oyun şablonu Zico'nun eseridir ve işin kötüsü öyle bir şeyin de olmamasıdır. Herhangi bir şablondan bahsedemiyoruz.
İki yüzlü bir Fenerbahçe var karşımızda. Süper Kupa'daki istekli ve agresif takım ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısındaki donuk, ruhsuz, temposuz ekip.
Hangisi Fenerbahçe'nin yüzüdür, anlayamıyoruz. Oyuncuların iyi günlerine göre, performans tahlili yapmaktan öteye gidemeyeceğiz.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım istikrar adına teknik direktörünü değiştirmedi. Takımına daha kaliteli futbol oynatacak, hedefler çizecek, vizyon ve yetenek sahibi bir hoca aramadı. Kötünün istikrarı ile devam ediyor.
Önümüzdeki haftalarda büyük ihtimalle bir transfer daha yaparak çare bulduklarını sanacaklar. Ama İstikrarı değiştirmek kolay olmayacak.
