Kazım (Kanat) ağabey, dün "Fenerbahçe protesto edilmelidir" diye yazdı. Buna neden olarak da bazı çirkinlikleri gösterdi. Yine aynı sayfada Beşiktaş taraftarları tarafından yapılan olayları, "Bireylerin hareketleri camiaları bağlamaz" sözleriyle nitelendirdi.
Başından beri bir ayıp yarışı içinde olduğumuzu söylerken, bu tip görüşleri de kastediyorduk. Bizler insanları iyi şeyler yapmaya yöneltmeyeceksek, sporun bu yönünü göstermeyeceksek, basın tribünündeki yerimizi yan taraftaki koltuklar ile değiştirmeliyiz.
Meslek büyüğüm olan Kazım ağabeyi kınıyorum. İnsanları şiddete yönelttiği, kin ve nefret aşıladığı için de eleştiriyorum.
Yazısındaki kişiler-camialar ayrımını, takımına göre yapmasını doğru bulmuyor, yakışmayan kelimeler kullandığını iddia ediyorum.
Ne Fenerbahçe'yi, ne de diğer takımları bu ayıp yarışı içinde geride görüyorum. Bunun tek nedeni de, kendilerini kurtarmak, hoş görünmek adına verilen demeçlerle düşmanlığı yaratan yöneticiler ve bu tip yazarlıktır.
O yöneticiler kendi yarattıkları cehennemde, rakip yöneticilere çiçek vererek centilmen olduklarını göstermeye çalışıyorlar. Başkanlar rakiplerinin statlarına korkarak gidiyor. Ama "Dostça karşılandık" diyebiliyorlar.
Peki ya tribünler ve sokaklarda aynı şeyler var mı?
Bu düşüncelerle mi biz el sıkışacağız.
Hadi canım...