Dürzileri bahane eden İsrail, Gazze'de devreye soktuğu devlet terörünü Suriye'de de sistemleştirmeye çalışıyor. Hatta Gazze'deki soykırım ve sömürgeci kölelik düzenini bütün Ortadoğu'ya dayatıyor. Zira İran, Lübnan ve Yemen'den sonra Suriye'ye karşı uygulanan bu strateji Gazze'deki soykırımın devamından başka bir şey değil.
Bu zihniyet top yekûn imhaya dayanıyor. Hedef alınan ülke, devlet ve halklar 'insandışılaştırılma / dehumanization' stratejisiyle yok ediliyor. Siviller 'insandışı / subhuman' kategorisine sokularak topluca katlediliyor. Suikastlar ve kolektif terörde ayırım gözetilmiyor. Böylece herkes 'Filistinlileştirilerek' yok edilmesi gereken düşman kategorisine sokuluyor.
Bu yeni savaşların amacı işgalden çok daha fazlasına işaret ediyor. Köleliği kabul etmeyen herkes toptan imha ediliyor. Gazze'de iki yıl önce devreye sokulan bu sömürgeci kölelik anlayışı şimdi komşumuz Suriye'ye uygulanıyor. Ancak başarıya ulaşması çok zor. Çünkü Suriye'de asıl hedefin Türkiye olduğunu herkes biliyor.
***
Sayın Erdoğan daha en başından İsrail ve destekçisi Batı'nın kirli emellerini "Bu bir Haçlı saldırısıdır. Amaçları bölgesel savaştır" diyerek deşifre etmişti. Ve buna uygun gereken bütün adımları atmıştı. Hâlâ da atıyor.***
Onlar kozlarını veya kirli planlarını paylaşadursun... Türkiye farklı bir gündemle yol alıyor. Nitekim Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni'nde dün yaptığı konuşmada "bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimsenin engel olamayacağının" altını çizmesi önemliydi.