Dünyada bütün gözler ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a yönelik İsrail saldırılarına katılıp katılmayacağında. Zira 'Önce Amerika' anlayışının savunucusu Trump derin bir ikilemde. Aslında kafasında ne yapacağına dair düşünceleri net. Fakat eyleme geçmekte zorlanıyor.
Ya da daha net ifade ile doğru zamanı bekliyor. İki hafta içinde kararını verecek. Ya savaşa son verecek ya da yeni bir savaşa girişecek. İlkini yaparsa ona destek veren JD Vance, Dışişleri Bakanı Rubio ve Savunma Bakanı Hegseth gibi MAGA taraftarlarıyla birlikte dünya da kazanacak. Bir tek İsrail, Evanjelik-Siyonist lobi, savaş şirketleri ve küreselci şahinler kaybedecek.
Eğer Trump, savaşa katılırsa İran kaybedecek, ama ABD de kaybedecek. Kazanan bir tek İsrail ve onun taşeronları olacak. Bu taşeronların başında ise ABD Merkez Komutanlığı şefi Michael Erik Kurilla var.
Ancak Kurilla'nın, İsrail'e daha fazla destek verme stratejisine Pentagon Savunma Politikaları Müsteşarı Elbridge Colby karşı çıkıyor. Colby, İsrail'e ve Ortadoğu yerine Asya- Pasifik'e odaklanılmasını savunuyor.
***
Düşünsenize Pentagon'un Ortadoğu'daki en yetkili generali, Trump'tan ziyade Binyamin Netanyahu'ya göre strateji geliştiriyor. İki hafta sonra emekliye ayrılacak olan Kurilla, gitmeden önce İsrail'in İran'a saldırı planlarını hayata geçirdi. Hatta Kurilla ile hareket eden ve Netanyahu ile gizli görüşmelere katıldığı deşifre olan Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'un Trump tarafından görevden uzaklaştırılmasına rağmen.***
İsrail'in İran'a saldırması için Trump'a yalvaran Netanyahu şimdi de ABD'nin İsrail için İran'a saldırması için yalvarıyor. Her şeyin farkındaki Trump, ağırdan alıyor ve kaybeden ata oynamak istemiyor. John Hopkins Üniversitesi'nden Charlie Stevenson'ın da ifade ettiği gibi Trump, FOMO yani 'bir şeyi kaçırma korkusu' yaşıyor. Zafer varsa ortak oluyor. Yenilenden ise uzak duruyor.