İsrail Başbakanı Binjamin Netanyahu, Hamas lideri Yahya Sinvar suikastını 'savaşta sonun başlangıcı' diye niteledi. Saplandığı bataklıktan çıkış yolu arayan Netanyahu, Sinvar'ın şehadetini bir siyasi zafer olarak pazarlamak istiyor. Ancak Sinvar'ın şehadeti daha şimdiden İsrail'i sıkıştıran ve bölgesel savaş planlarını baltalayan stratejik bir darbeye dönüştü.
Zira Hamas liderinin son nefesine kadar kahramanca savaşması Siyonist rejimin hem Hamas hem Filistin hem de Ortadoğu ile ilgili kirli hedeflerine asla ulaşamayacağını gösteriyor.
Ayrıca Sinvar suikastı en büyük destekçisi ABD tarafından da İsrail'e karşı bir koza dönüştürüldü hemen. Çünkü hemen herkes Netanyahu'nun ne yapsa da kazanamayacağını görüyor. Hamas'ın direnişini kıramadı, rehineleri hâlâ kurtaramadı ve 80 bin işgalci Yahudi'nin evlerine dönüşünü sağlayamadı.
Zira İsrail, İsmail Haniyye ve Sinvar gibi liderleri öldürse de hâlâ çok önemli askeri ve siyasi engellerle karşı karşıya. Son bir yıl içinde Hamas, örgütlü bir savaş gücünden çok gerilla ordusuna dönüştü. Bu da savaşçılarının tamamen ortadan kaldırılmasını daha zor hale getiriyor.
***
Bir gerilla gücüyle başa çıkmanın olmazsa olmaz şartı savaşçıların bulunduğu alanı temizledikten sonra buraya birliklerinizi yerleştirmenize ve ardından ele geçirdiğiniz alanda düşmanın kendini yeniden toparlamayacağı bir ortam inşa etmenize bağlı. İsrail yönetimi bu üç kritik aşamada da sınıfta kaldı. Gazze'yi yakıp yıksa da Siyonist rejimin Hamas'ın burada faaliyet gösteremeyeceği bir ortam yaratması pek mümkün değil.***
Yani İsrail'in Hamas bahanesi elinden alınıyor. Zira Ortadoğu'daki kaos büyüdükçe ABD'nin içindeki ve dışındaki muhalif cepheler de büyüyor. Fransa'nın çıkışından da görüldüğü üzere ABD'nin İsrail'e verdiği destek Batı ittifakında bile sorunlara yol açıyor.