Ukrayna savaşının başlarında hep bir ağızdan Rus lider Putin'i şeytanlaştıran ve ekonomik yaptırımlarla Rusya'ya karşı küresel çapta sürek avı başlatan Anglosakson merkezli medya organları, düşünce kuruluşları ve akademi dünyası bugünlerde yani savaşın 10'uncu ayının sonlarına doğru giderek ayrışmaya başladı.
Son olarak Newsweek dergisinde 6 Aralık'ta çıkan ve ABD dışişlerinde 26 yıllık kariyere sahip Michael Gfoeller ile yine 30 yıllık diplomasi kariyerinin çoğunu Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE, Tunus ve Suriye'de geçiren David H. Rundell'in imzasını taşıyan 'Ukrayna neden kazanamaz?' başlıklı ortak analizde dikkat çekici itiraflar yer alıyor.
"Kışın gelmesiyle birlikte toprak, Rus tanklarının ilerlemesi için uygun sertliğe kavuşacak. Kritik geçiş noktasındaki Bakhmut düşerse Rus ordusu yönünü Harkov, Herson ve Donbas'ın diğer bölgelerine çevirecektir" deniliyor. Fakat en ilginç cümle şu: "Batı dünyası Vietnam, Afganistan ve Irak'takine benzer bir bataklığa Ukrayna'da da saplanacak..."
***
Ukrayna'ya şimdiye kadar
97 milyar dolar askeri yardımda bulunan ABD ve
müttefiklerinin geçmişteki hataları tekrar ettikleri
görülüyor. Yazarlar bu çıkmazı
'açık uçlu askeri yükümlülükler' diye tanımlıyor.
Herkesin malumu. Cephedeki
Ukrayna askerleri Avrupa'da eğitiliyor. Pentagon
başta olmak üzere Batılı askeri kurumlar
Ukrayna'daki savaşı organize ediyor. Askeri
kurumlar gönüllü savaşçı ve silah sevkiyatı
ile uğraşırken Batılı diplomatik misyonlar da
Ukraynalı sığınmacıları farklı ülkelere yerleştirmekle
meşgul.
Bir bakıma
Batılı askeri birimler silah ve bomba, diplomatik kurumlar ise vize, vatandaşlık, yemek, ilaç ve battaniye dağıtıyor. Fakat şurası açık ki Batı
dünyası, Rusya ile doğrudan bir mücadeleye
girmeden bu savaşı kazanamayacağının
farkında. Zaten kendileri de
"Dünyanın en büyük nükleer gücü ile bir savaştan zaferle çıkamayız" diyor.
Batılı diplomat ve askeri uzmanlar da Rusya ile savaşmak istemediklerini açık açık söylüyor. Bahaneleri de
Ukrayna'nın bir NATO üyesi olmaması. O zaman sormazlar mı insana? Madem doğrudan destek vermeyecektiniz, neden karşısına çıkmaya cesaret edemediğiniz Rusya ile savaşa ittiniz Ukrayna'yı?
***
Bu çerçeveden bakınca
Ukrayna hızla kaosa ve başarısız bir devlete doğru
sürükleniyor. Peki, ne için? Sırf Rusya yıpransın
diye mi? Batı medyası bu yüzden olsa
gerek sabah akşam Putin'in sağlık sorunlarına
dair asparagas haberler yapıyor.
'Günleri sayılı' dedikleri Putin sonrası Rusya'yı
zorlu bir güç mücadelesinin beklediğine dair
spekülatif çarpıtmalara yelteniyorlar.
Hatta daha da ileri gidip Putin'den sonra
Rusya'nın da SSCB benzeri ikinci bir dağılma sürecine girip parçalanacağı tezviratında bulunuyorlar.
Hâlbuki uzlaşıya açık bir görüntü veren Putin, Batı'nın bu hedeflerine ulaşmak için
savaşı olabildiğince uzatma arzusunda olduğunun bilincinde. Bu hakikatin altını dün bir kez daha çizdi.
Nitekim Foreign Affairs dergisi ile BBC'deki manipülatif analizlere baktığımızda Batı'nın Ukrayna'yı gerçekten de
"Putin'siz Rusya hayali" için acımadan kurban verdiğini görüyoruz.
Yani hem Rusya ile savaşamayacak kadar
korkaklar hem de kuru bir düş uğruna zayıf ve çaresiz bir ülkeyi ateşe atmaktan çekinmeyecek kadar
vicdan ve erdemden yoksunlar. İşte bu yüzden asla kazanamayacaklar. ABD ve yandaşları Ukrayna'da da
Vietnam, Irak ve Afganistan'daki gibi sarsıcı bir hezimete uğrayacak.