Yunanistan'ın çiçeği burnunda Başbakanı radikal sol SYRIZA lideri Aleksis Çipras'ın, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ve Uluslararası Para Fonu'na (IMF) "van minüt" tarzı kafa tutması dünya basınının gündemine oturmaya devam ediyor.
Çipras Hükümeti, 2010'dan bu yana Yunanistan'a mali yardımlarda bulunan Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve IMF'nin 'istikrar ve tasarruf' adı altında koştuğu sert ekonomik önlem şartlarına rest çekiyor.
Çipras, ECB ile IMF'nin Yunanistan'a uyguladığı formülü Yunan halkını yoksullaştırdığı, işsizliği tırmandırdığı, üstelik borçlarının azalacağı yerde artırdığı gerekçesiyle özellikle tasarrufla ilgili maddelerini reddediyor.
Bunun yerine Yunan hükümetinin kendi hazırlayacağı ve istihdam yaratmayı hedefleyen bir istikrar ve kalkınma formülünü kabul ettirmeye çalışıyor. AB içinde İtalya ve Fransa dışında çok az müttefiki olan Çipras hükümetinin bu önerileri için geçen hafta olağanüstü toplanan Eurogroup görüşmeleri çıkmaza girmişti. Bu nedenle bugün (pazartesi) için programlanan Eurogroup olağan toplantısında alınacak karar, Yunanistan ile AB arasındaki ilişkilerde katalizatör rol oynayacak.
DESTEK YÜZDE 60'A ÇIKTI
Başbakan Çipras ile kendine özgün görünümü ile dikkatleri üzerine çeken Ekonomi Bakanı Yanis Varufakis'in AB ve özellikle Almanya gibi güçlü devletler karşısında direnmesine, yalnız Yunan halkı değil; Avrupa ülkelerindeki halkları da destek veriyor. Yunan parlamentosu önünde düzenlenen hükümete destek ve "daha fazla tasarrufa ve kemer sıkılmasına hayır" siyasetine dayanışma gösterileri Atina dışında İtalya, İspanya, Portekiz gibi ülkelerin başkentleri ile ABD'de de düzenleniyor.
Son yapılan bir anket ise 24 Ocak seçimlerinde yüzde 36.6 oy alan SYRIZA'nın bu direnişinden dolayı yüzde 45.4'e çıktığını gösterdi. Hatta bu oranın To Vima gazetesinin verdiği rakamlara göre yüzde 60'a ulaştığı kaydediliyor.
Parlamento önünde toplanan halkın arasında SYRIZA'ya oy vermeyenlerin de varlığı dikkatleri çekiyor. Buna rağmen SYRIZA'nın AB içindeki mücadelesine destek verdiklerini söylüyorlar.
SOLDAKİ BOŞLUĞU DOLDURDU
Nikos Filis, siyasi AVGİ gazetesinin genel yayın yönetmeni. Son seçimlerde SYRIZA'dan milletvekili seçilen Filis: "Hükümetin ilk işi, Yunanistan'a dayatılan tasarruf programının yol açtığı insani krizle mücadele etmek olacak. Elektrik faturalarını ödeyemeyenlere, pişirecek aşı olmayanlara, sağlık sigortasından mahrum kalanlara acilen destek verilecek. Oldu-bitti metoduyla ve sözde tasarruf yapma gerekçeleriyle işten kovulan memurların yeniden işe alınması için gerekli çalışmalar başladı bile" diyor.
Bugünkü Eurogroup toplantısında "orta bir yolun" bulunacağına inanan Filis; "Daha fazla tasarruf hedefleyen programların asla kabul edilmeyeceğini" de sözlerine ekliyor.
Filis ayrıca, SYRIZA'nın iktidara gelmesinin Avrupa halkları arasında da yeni bir umut yarattığını söylüyor. Filis: "AB'de yaşayan halk uzun bir kış uykusundaydı. Bu durum, Avrupa'da toplumsal bir kriz yarattı. Ortaya çıkan siyasi boşluğun ortaya çıkması, Fransa'da Le Pen'in yükselişine neden oldu.
Aynı zamanda genel olarak sol eğilimli olan Yunan halkı da SYRIZA'yı iktidara getirmekle bu boşluğu kapattı. İtalya, İspanya, Portekiz, İrlanda'daki solcuları da harekete geçirdi. Bu hareketler, Avrupa'nın değiştiğini gösteriyor" diyor. Filis'in Türkiye'ye de bir mesajı var: "Yunanistan'ın refaha kavuşması Türkiye'nin de yararına.
Aramızdaki anlaşmazlıkların barışçıl yollarla giderilmesi için çalışmaya kararlıyız."
'PETROL VE EURODAKİ DÜŞÜŞ BORCU ÖDEMEMİZİ SAĞLAR'
Atina Üniversitesi Ekonomi Profesörü Panayotis Petrakis, Yunanistan ile kreditörleri arasında "Eninde sonunda bir uzlaşma sağlanacağına" inanlardan biri. "AB içinde bir çatlak meydana gelmesini ya da belirsizlik durumunun uzun vadeye yayılmasını kimse istemez. Tarafları kısmen tatmin edecek bir uzlaşma sağlanacaktır" diyor.
320 milyar euroya ulaşan Yunan borçlarının yapılandırılmasının daha kolay olacağını söyleyen Petrakis: "ECB Başkanı Mario Draghi'nin açıkladığı yılda 60 milyar euro düzeyindeki paketlerin kalkınma projelerine endekslenmesi; petrol fiyatlarının düşmesi ve euronun değer kaybetmesi ile Yunanistan'ın borçlarını ödeyebilir bir hale getirebileceği" görüşünü savunuyor.
SYRIZA'nın, bir önceki hükümetlere oranla "bazı alanlarda başarılı olacağına inananların arasında bulunan Petrakis, "SYRIZA kendisini tasarruf programı nedeniyle yoksullaşan kesime yardım eli uzatmak ve aynı anda tasarruf programını değiştirmek amacıyla AB ortaklarıyla müzakere masasına oturmakla göstereceğini" söylüyor.
Petrakis ile söyleşirken, kendi yazdığı "Yunan piyasasının canlanması" adlı kitabından başka masasının üzerinde başka bir kitap gözümüze çarpıyor.
Türk Profösör Bülent Temel'in "Büyük Katalizatör" adlı kitabında "Türkiye ve Yunanistan'ın AB projeleri ve dersleri" konusu işleniyor.
'HER ŞEY DEĞİL, BİR ŞEYLER DEĞİŞSİN'
Tasarruf nedeniyle bir önceki hükümetin işten çıkardığı 595 temizlik işçisinin yeniden işe alınacağının açıklanması işçi/memur sınıfında coşkuyla karşılandı.
Kadınlardan oluşan temizlik işçileri, işlerine son verildiği 19 ay önce başlattıkları sokak eylemlerine "ancak iş başı yapacakları gün" son vereceklerini söylüyorlar.
Eylemlerde polisle çatışmaktan kaçınmayan, çalıştıkları dönem ayda 600 euro maaş alan 283 gündür Maliye Bakanlığı önündeki çadırlarında "vardiya usulü" nöbet tutan kadın işçiler SYRIZA'nın iktidara gelmesiyle "her şeyin bir gün içinde değişeceğine değil; ama en azından bir şeylerin değişebilmesi için mücadele edileceğine" inanıyorlar.