Şefika Güney'den aldığım e-posta notu şöyle:
"Ben Ordu ilinde yaşayan 11 yaşında 5. sınıf öğrencisiyim. 1'inci sınıfta okuma-yazmayı öğrendikten sonra 2'nci sınıfta 165 kitap, 3'üncüde 200 kitap, 4. sınıfta 285 kitap, bu yıl ise 335 kitap okudum. Dört yılda yaklaşık bin kitap okumuş oldum. Bu bilgiler ilimiz Gazi Halk Kütüphanesi'nden bildirilen rakamlardır. En çok kitap okuyan öğrenci olduğum için geçen yıl Cumhurbaşkanımızın eşi Hayrünnisa Gül'den, bu yıl ise Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'dan ödül aldım.
Bu yılki ödülüm sadece mahalli basında çıktı ama asla ulusal basında yer almadı. Yaşım gibi yaptığım işi de küçük görmüş olmaları takdir edersiniz ki biz çocukları da üzüyor. Köşenizde ya da gazetenizin en dip köşesinde bile birkaç satırlık yazı inanın beni çok mutlu edecekti."
Yaptığımız araştırma, Güney'le ilgili haberin - yazdığı gibi - geçen yıl 29 Eylül 2011'de SABAH'ta çıkmış olduğunu gösterdi. Bu yılki ödül töreninin en azından bu gazetede yer almadığını öne sürerken haklı olduğunu da anladık. Bu tür haberlerin, okuma alışkanlığının çok düşük kaldığı Türkiye'de teşvik edici özelliği de dikkate alınarak ihmal edilmemesini hem eğitim kurumları, öğretmen kesimi, hem de veliler önemsiyor. Sadece eğitim ve kültür değil, hayırseverlik, dayanışma, çevre duyarlılığı ve hayvan sevgisi gibi alanlarda "rol modelliği" öneren haberlere özenli davranılmasını beklemek okurların da hakkı.