Nerede olursak olalım, "terör" ve "terörist" sözcüklerinin haberlerde kullanımı tartışma gündeminden çıkmak bilmiyor. Tepeden tırnağa silahlı 10 kişinin Hint kenti Mumbai'de (eski adıyla Bombay) yaşattığı dehşetle ilgili habercilik, New York Times (NYT) gazetesi okurlarını ayağa kaldırdı en son olarak.
Gazete saldırının ilk saatlerinde, söz konusu kişilerle ilgili çok farklı terimler kullanınca ve "terörist" bunlar arasında olmayınca, okur tepkileri gecikmedi.
Gerisini, NYT Okur Temsilcisi Clark Hoyt'un dünkü yazısından izleyelim:
"Bu kişilere 'militan', "silahlı adamlar', 'saldırganlar' dendi. Şehrin en büyük tren istasyonunda, beş yıldızlı otellerde, Yahudi merkezinde, bir kafede ve hastanede yığınla ceset bırakan eylemleri ise 'eşgüdümlü terör saldırıları' diye tanımlanmıştı.
Mumbai terör saldırıları Times editörlerini malum semantik sorunla yine yüz yüze getirdi: Siyasi, dini, bölgesel veya bilinmeyen amaçlar güderken sivillere şiddet uygulayan insanlara ne demeli? Birçok okur, haber sayfalarında bile gazetenin kendi tepkilerini ve siyasi görüşlerini'terörist' sözcüğünü tüm türevleriyle kullanarak paylaşmasını istiyor. Birine verdiğiniz isim önemli. O kişi terörist ise tüm uygar insanların düşmanıdır; onun davası çok daha az dikkate alınmalıdır.
Haber merkezi ve bürolarda, özellikle Kudüs'te, terörizm kavramı üzerine çok kafa yoruldu. Editör ve muhabirler, 12 Eylül saldırılarını düzenleyenlere terörist denirken bir Filistin kampında bebek öldürenlere neden denmediği gibi sorularla boğuştu. Terörizm sözcüğünü kullanmak bir siyasi tercih ise, kullanmamak da bir siyasi tercihti.
Mumbai saldırıları başlayınca da aynı tereddüt yaşandı. Editörlerden biri, Anna Kannapell, kullanılacak terimden çok, ilk saatlerde bu insanların kim olduğuyla, ne yaptığıyla ilgilendiğini anlattı."
Ancak, Okur temsilcisi Hoyt'un yazdığına göre, NYT web sitesi editörü Jim Roberts okurlardan gelen tepkilere kulak vermenin önemli olduğunu düşünmüş. Birkaç editör sonunda terörist sözcüğünün de kullanılmasına karar vermişler. Ama gazete Mumbai saldırılarının arkasında olduğu iddia edilen Leşkeri Taiba örgütüne "militan" demekte ısrarlı. Bir editör "ona terörist denilip denilmeyeceği örgütün eylemlerinin kime karşı olduğu, sivillere karşı rastgele olup olmadığı netleşince kararlaştırılır" diyor.
Yine Hoyt'a dönelim:
"Bazıları rahatsız ama Times, İsrail'e karşı terör eylemleri düzenleyen Hamas'a terörist örgüt demez. Hamas, Gazze'de yönetime seçimle geldi. Orada kamusal hizmet veriyor, sosyal yardım faaliyetleri var, hastane ve kliniklerde de etkin. O zaman şöyle sorulabilir: Hamas'a ait bir klinikte çalışan biri terörist midir? İşte tartışma burada çatallaşır... 'T sözcükleri'nin kullanımıyla ilgili sabit kuralların konabileceğini sanmıyorum. Times bana göre çok dikkatli ve akıllıca davranıyor ama belki biraz fazla tutucu. Bana göre temel kural şudur: Eğer (bir saldırı) terör saçma ve vicdanlarda şok yaratma amaçlıysa, Dünya Ticaret Merkezi'ne uçakla dalma da olsa, Mumbai'de etrafa yaylım ateşi açma da olsa veya bir küçük kızı yatak odasında kurşuna dizme de olsa buna terörizm, yapanlara da teröristler derdim."
Yazıdan öğreniyoruz ki (The Atlantic dergisi editörü) James Bennet, 2001-2004 arasında NYT Kudüs temsilciliği görevini tamamladıktan sonra gazetenin yazı işlerine iki sayfalık "terör ve terörist" konulu bilgi notu yazmış. Bu not, haberler için rehber niteliğindeymiş.
Oradaki ana kural, kimseyi "yaftalamadan" haberi olabildiğince detaylı olarak vermek ve "yaftalamayı" okurun kendisine bırakmakmış.
Ama, aynı zamanda şu da vurgulanmış: Her şiddet eylemini kendi içinde ve coğrafi bağlamına göre (mesela İsrail'de 1948 sınırları içi veya Batı Şeria/Gazze ayrımı) değerlendirmek gerekir.