SABAH'IN 19 Eylül tarihli sayısında, Günün İçinden bölümünde, Bir Mirası Daha Ortaya Çıktı başlığıyla verilen haber, ünlü tenor Luciano Pavarotti'nin ölümü ardından akrabaları arasındaki bazı ilişkileri gündeme getiriyordu.
Şimdi haberi okuyalım:
"Ünlü İtalyan tenor Luciano Pavarotti'nin önceki gün yeni bir mirasının daha olduğu ortaya çıktı. İtalyan La Repubblica gazetesine göre, Pavarotti 29 Temmuz'da bir miras daha hazırlattı. Sanatçının ikinci eşi Nicoletta Mantovani ile avukatların açtığı mirasa göre, Pavarotti 15 milyon Euro değerinde bir vakıf oluşturarak bunu da Montavani üzerine yaptırmış. Vakfın mal varlıkları arasında Pavarotti'nin New York'taki daireleri ve ünlü ressamların tabloları yer alıyor. Vakıftan kızlarının hak talep edemeyeceği belirtildi. Önceki mirasına göre mal varlığı ilk evliliğinden olan 3 kızı, Montavani ve 4 yaşındaki kızları arasında paylaştırılıyordu."
Ve bu haber ardından, okurumuz Taner Dora'nın şikâyetine göz atalım:
"Tam da Hıncal Uluç'un 'Editör' yazısının hizasında, onun ne kadar haklı olduğunu uygulamalı olarak göstermek istercesine... Miras ve vasiyetname arasındaki fark bilinmez mi editörler tarafından? Ne diyeceğimi bilemiyorum.."
Söylenecek olan şu: Talihsiz bir tercüme olmuş. Editörlerden böyle geçmesi gerçekten üzücü. Muhabir özür diliyor.