Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Keyfi uygulama...

Bir haber manşet oldu, okurların hisleri değişti. Lise müdürü okuluna 700 Kuran isteyip inkâr etmişti. Tepkilere bakıyoruz

Ankara'da bir lise müdürü, 2100 öğrencili lisesi adına Türkiye Diyanet Vakfı'na başvurarak 700 Kuran-ı Kerim istedi. Gazeteniz bu haberi duyup kendisine soru yönetince de "vallahi billahi 700 tane istemedim. Ben iki sanıyordum" dedi.
Haber geçen pazartesi günkü gazetede Vallahi Billahi 700 Demedim manşetiyle yer aldı.

Neden
bu haber?
Ama çok sayıda okur bu haberi beğenmedi.
"Haber değeri nedir?" mealinde sorular yöneltildi.
"Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman, niye bu istek garip olsun?" dedi bir okur.
"Dini bilgilerin doğru biçimde öğretilmesini böyle haberler engeller" diye yazdı bir diğeri.
Bir başkası, "Diyelim bir Fransız gazetesi 'okula 700 İncil' diye bir manşet atsa, herkes buna şaşırır, 'ne var bunda?' diye. Ben sizi anlayamıyorum" diye yakındı.
Her haber için editörler belli kriterlere başvurur: Bu kriterler, örneğin yasalara ve kurallara aykırılık, "norm dışı" eylemler, "ilk kez olan"lar gibi pek çok ölçü filtresinden geçirilir.
Kamuya sunulan her haberi, "önemli" kılan gerekçe vardır. Olmalıdır.
Okurların sorularını Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Doğan Satmış şöyle yanıtlıyor: "Öncelikle Bir lise müdürünün, 'Öğrencilerin ilgisini artırmak için' okuluna resmi yazıyla Kuran-ı Kerim meali istemesi, resmi yazıda700 adet istendiği ortada iken, 'Vallahi billahi700 demedim, 2 demiştim' demesi haber değeri taşır. İşe laiklik açısından bakılırsa, normalde öğrencilerin dini inançlarının sorgulanmadığı bir okulda, neden sadece Kuran-ı Kerim istendiği de merak konusu olabilir. Ya başka dinlere mensup veya ateist öğrenciler varsa? Ancak bu yorumdur, zaten haberde de böyle bir şey yoktu. Haber niye manşete çekildi?.. O gün eldeki en önemli özel haber buydu, o yüzden..."

Eğitimde
laiklik
Anlaşıldığı kadarıyla, liselere açıkça Kuran (veya başka bir kutsal kitabı) istemekte mevzuata aykırı bir şey yok. Yani, müdür "aykırı" davranmamış.
Ama, eğitimin laik olduğu Türkiye okullarında keyfi uygulamaların boyutuna dikkat çekmek de gerekli.
Bu açıdan, müdürün kendi imzasını taşıyan belgeyi inkâr etmesi de önemli. Belli ki "keyfi davranış" hakkında bir refleksi var.

Haber
ve sorular
Anlattığından daha fazla soru sordurtan bir haber bu: Acaba başka okullarda durum nedir? Standart eğitim malzemesi sıkıntısını gidermek, başka ihtiyaçlar karşısında ne ölçüde öncelik taşıyor? Belki bu yanıtları da bulmak gerekecek.
Peki, haber "manşetlik" miydi? Editör tercihleri bakidir, ama okur temsilcisi gözüyle baktığımda, oyumu bu tercih aleyhine kullanıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA