Spor sayfaları hem yoğun ilgi hem de sıkı tepki alanı. Neden olmasın? Aidiyet ve duygusallık ile akıl ve mantık belki de en çok spor haberlerinde çarpışıyor.
Spor sayfalarının başlıklarının da sık sık tartışmaya açılması doğal.
Bu hafta, Yasin Banaz'ın, Hıncal Uluç'un da tartıştığı başlık anlayışıyla ilgili görüşlerini buraya alıyorum.
Banaz bir başlık dökümü yapmış: YAYEN ERSUN YA DA.. (17.11), SİSTEM GEREĞİ GİDERSUN HOCAM (18.11), HASANSIZ ŞAŞIYO (20.11), EN BABA KAVGA (21.11), ÇEK Bİ LİZBON (24.11), KRİZTOPH DAUM (25.11), ECZACI ÇEKTİRDİ ve BU MAÇTA PARA BOLTON (26.11), MANCHESTERLEMEZ (27.11), EMEĞİ ZİYAN OLDU ve CORDOBAYBAY (28.11), ZİYARET Mİ? (29.11).
'BAŞLIK OYUNU'
Banaz diyor ki: "Bunların arasında Daum ve eczacı başlıkları güzel. "Ya Yenersun.." da çok hoş. Ama her şeyin de bir sınırı, bir dozu var. Açıkçası suyunu çıkardılar. İlla da 'bir güzellik yapacağım' diye zorlama olur mu? Spor sayfasını hazırlayanlar başlık atmayı bir oyun olarak mı idrak ediyor? Lütfen biraz ciddiyet..." Söz, Sabah Spor Müdürü İskender Baydar'ın: "Bu ülkede her uçak kazası olduğunda 'Havada dehşet' manşetleri atıldı. Bir yolcu uçağı hava boşluğuna düştüğünde de aynı ifade kullanıldı... Gemi yanınca da 'Denizde dehşet' başlığına sarıldı yıllardır Türk medyası...
Sporda da durum pek farklı değil... 'Aslan Parçası', 'Fenersin yenersin', 'Kartal av peşinde' başlıklarının son kullanma tarihi çoktan doldu.
Ama fark eden kim? Çünkü, fark etmesi gereken mevkilerde oturanların da son kullanma tarihleri doldu. Bir süredir Sabah Spor sayfalarında kelime oyunlu başlıklar kullanılıyor. Bu, başta İngiltere olmak üzere dünya basınında kendine yer bulan bir tarz. İddialı bir tarz... Beğenmeyenler, eleştirenler olabilir; bu normaldir... Çünkü, her devirde, yeniliğe karşı çıkanlar olmuştur. Ama, hayat kendini yenilemeyi hep sürdürmüştür."
İskender Baydar böyle diyor... Ben de diyorum ki... Okurun şikayeti doğrudan doğruya bir genel tercihe, yani s porda başlık politikasına ilişkin. Eğer talep "bu yaklaşımı tümüyle terk edin" ise, n ihai karar adresi ben değil, Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan ile
İskender Baydar ... Çünkü her gazete kendi yolunu kendi çizer, editoryal politikalarına kendisi karar verir.
FAZLA ZORLAMADAN
Ben, Banaz'ın mektubunu şöyle okudum: Bu tür başlıkları zorlamadan, ifrata kaçmada n (yani dağa taşa bu tür başlık bulma sevdasından vazgeçerek) atmanın yolunu bulmayı öneriyor. Yakıştığı kadar, anlamlı olduğu ölçüde kullanın, diyor galiba.
Babahan ile Baydar'a bir teklif...
Karar onların. Öte yandan, öyle anlıyorum ki, bu tartışma kolay bitmeyecek.
Bitmesin. Hiçbir zararı yok. Tersine, çok yararlı olacak.