Salı akşamı televizyonda Meral Akşener'i izledim. Siyasi krize neden olan 72 saatte neler yaşandığını anlattı. Kavganın anlatılmayacak detayları tartışılmaya devam ediyor. Kılıçdaroğlu'nun deyimiyle "ülkücü damarı tuttuğunda masaya yumruğunu vuran" Akşener gitmiş, yerine özgüvensiz, çocuksu ve sıradan bir insan gelmişti. Siyasette bir kez "uyumsuz" damgası üzerinize yapışırsa ne yapsanız silemezsiniz. Şimdi Meral Akşener de sanırım öyle bir dönem yaşıyor. Programın sonunda "Söz, bir daha kriz çıkarmayacağım" şeklindeki sözleri, içinde bulunduğu karmaşık ruh hâlini anlatıyordu.
Akşener bu sözünü tutabilecek mi? Çok emin değilim. Kemal Bey şimdiden Akşener'in sabrını zorluyor. Akşener'in kanatlarının kırılmasını fırsat bilerek yeni hamlelere başladı bile. 6'lı Masa'nın gizli ortağı olmaktan büyük rahatsızlık duyan HDP, Kılıçdaroğlu eliyle açık açık muhalefetin koalisyon projesine monte edilmeye çalışılıyor. Kılıçdaroğlu bu planını, "HDP'ye bakanlık verilebilir" diyen Temel Karamollaoğlu üzerinden kamuoyuyla paylaşıyor.
Peki şimdi Akşener ne yapacak? Akşener'in ülkücü damarı, PKK'nın siyasi kanadı HDP ile ortaklığı nasıl hazmedecek? Bir tavır ortaya koysa yine CHP'lilerden ağır hakaretler işitecek. HDP ile kol kola girse partisinin varlık nedeni ortadan kalkacak. Akşener'in, "CHP, HDP'yle görüşebilir ama asla onu masaya getiremez" noktasına gelmiş olması da şaşırtan bir gelişme. Aslında bu açıklama, "HDP 6'lı Masa'nın ortağı olabilir ama ben görmeyeyim" anlamına geliyor. İçinde bulunduğu ruh hâlinde bu durumu hazmedebilir ama parti tabanına bunu nasıl anlatacak bilmiyorum. Allah hiçbir siyasiyi Akşener'in durumuna düşürmesin...
ANKETLERİ DE AYAĞA DÜŞÜRDÜNÜZ
Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığının açıklanmasının üzerinden 24 saat geçmeden anketler havada uçuşmaya başladı. Kimin önde çıktığını söylemeyeceğim. Çünkü bu anketlerin hiçbir ciddiyeti yok. Bir gecede anket mi yapılır? Hepimiz o anketlerin masa başında yapıldığını biliyoruz. Yalan olduğunu bile bile herkes işine gelen anketi sosyal medyadan paylaşıyor.
Türkiye gibi gündemin ışık hızıyla değiştiği ülkelerde kamuoyu araştırması yapmak ayrı bir ciddiyet ister. Hatırlıyor musunuz bilmiyorum; geçen yıl ağzımızda maske ev hapsinde oturuyorduk. Şimdi pandemiyi anımsayan var mı? Bir korku filmi kadar hayatımızda iz bırakmadı.
3 Mart'ta muhalefetteki depremi konuşuyorduk, şimdi Kılıçdaroğlu rüzgârı estirilmeye çalışılıyor. Emin olun bir hafta sonra, "Keşke Kılıçdaroğlu'nu aday yapmasaydık" şeklinde konuşan muhalif TV yorumcularını ekrandan izleyeceksiniz. Listeler açıklandığında Kılıçdaroğlu'nun masaya rüşvet olarak verdiği 54 milletvekilinin CHP'de yarattığı depremi konuşacağız. Kılıçdaroğlu'nun kırdığı potlar, İyi Parti ile HDP arasındaki restleşme, Davutoğlu'nun huzursuzluğu gündemin hep üst sıralarında olacak. Suni gündemler, masa başında hazırlanmış süslü anketler sizi yanıltmasın.