ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin, Türkiye'yle herhangi bir istihbarat paylaşmadan İstanbul'daki başkonsolosluklarını kapatmaları kafalarda bazı soru işaretleri oluşturmuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun dünkü sert açıklamalarıyla bu soru işaretleri giderildi. Bu operasyonun arkasında ABD'nin olduğunu çok net bir şekilde anlamış olduk.
Süleyman Soylu, "Pis ellerini, maskeli, sırıtan yüzünü Türkiye'nin üzerinden çek" diyerek doğrudan ABD Büyükelçisi'ni hedef aldı.
BÖYLE MÜTTEFİKLİK OLMAZ
Görüldüğü gibi NATO'da müttefikimiz zannettiğimiz ülkeler, kendi topraklarımızda bize operasyon çekmeye cesaret edebiliyor. Terör tehdidinden bahsediyorlar ama kaynağını müttefikleriyle paylaşmıyorlar. ABD'li büyükelçi telefonla talimat verince diğer Avrupa ülkeleri de konsolosluklarını kapatıyor. Lütfedip Türkiye'deki muhataplarını bilgilendirmiyorlar.
Aslında Türkiye, 1953 yılında NATO'ya alındığı zaman bunu bir kazanım olarak görmüştük. Türk ordusu Kore'ye gitmiş, ABD'nin yanında savaşa katılmıştı. Kayıplar da vermiştik. NATO'ya girerken kendi ordumuz içindeki darbe heveslilerinin de önünü açmış olduğumuzu bilmiyorduk.
NATO üyesi olmanın aslında Türkiye için ne anlama geldiğini 27 Mayıs 1960 darbesinde idrak etmiş olduk. 27 Mayıs darbesi, ABD'nin ne ilk ne de son müdahalesi oldu. Darbeler darbeleri kovaladı. Son olarak 15 Temmuz FETÖ ihanetiyle karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD'nin olduğunu bugün sokaktaki çocuk bile biliyor. Artık hem FETÖ'cü hainler hem de ABD yönetimi bu gerçeği gizleme ihtiyacı duymuyor.
DENEYECEK AMA BAŞARAMAYACAKLAR
Ancak son dönemde ABD'nin beklemediği bazı gelişmeler oldu. TSK'daki FETÖ'cüler temizlendi. Kuvvet komutanlıkları, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlandı. Milli savunma sanayiinde baş döndürücü gelişmeler yaşandı. ABD'nin artık TSK'daki cuntacıları kullanarak darbe yapma imkânı kalmadı. Büyük yatırım yaptıkları 6'lı Masa da birbirine düştü.
Şimdi yeni arayışlar içerisine girdiler. Seçimler yaklaştıkça Türkiye'yi güvensiz bir ülke gibi göstermek ve istikrarımızı bozmak için bazı hamleler yapmaya başladılar. Amaçları "turizme balta vurmak, borsayı düşürmek, ekonomide belirsizlik oluşturmak, yatırımları engellemek". Konsoloslukların kapatılması girişimini de bu doğrultuda değerlendirmek gerek.
Türkiye 20 yıllık AK Parti iktidarında ABD'nin her çeşit darbesine karşı bağışıklık kazandı. O yüzden gelen tehditlerin kaynağını anlamamız uzun sürmüyor. Onlar deneyecekler, biz engelleyeceğiz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz