Seçim tarihi artık kesinleşti. Ortada hâlâ 6'lı Masa'nın adayı yok. Kulislerde Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'nun aynı anda aday olacağı konuşuluyor. Buna HDP/DEVA'nın ortak cumhurbaşkanı adayı da eklenince 6'lı Masa'dan şimdilik en az 3 aday çıkacağını söyleyebiliriz. Bu masanın aktörleri, cumhurbaşkanlığı adayı dışında ana muhalefet partisi olmak için de ciddi bir yarış içindeler.
Düşman kardeşler Kılıçdaroğlu ile Akşener arasında kıyasıya bir mücadele var. Uyduruk anket sonuçlarına dayanarak 6'lı Masa'daki pazarlık gücünü artırmaya çalışıyorlar. İkisi de "Ana muhalefet lideri benim" havasında.
Kılıçdaroğlu'nun işi ise daha zor. Cumhurbaşkanı adayı olamasa da aday olup kazanamasa da CHP'deki koltuğunu kaybedecek. İmamoğlu ise önemli bir yol ayrımında. Kılıçdaroğlu ile pazarlık ederek adaylıktan vazgeçip CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturabilir. Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu lehine havlu attı ve 2024 yerel seçimlerinde Ankara adaylığını garantiledi. Davutoğlu ve Babacan cephesinde ise değişen bir şey yok. Biri ekonomi bakanlığını, diğeri ise başbakanlığı planlıyor. Tabii bir de masanın görünmeyen ayağı HDP var. Açık açık "Ana muhalefet benim, benim desteğim olmadan kazanamazsınız" diyor.
Onlar ana muhalefet yarışı yaparken Cumhurbaşkanı Erdoğan farkı açmaya devam ediyor. Bir yandan İsveç'te Kuran-ı Kerim yakan Türkiye düşmanlarıyla mücadele ederken diğer yandan cumhuriyet tarihinin en büyük mali barış ya da af paketinin detaylarıyla uğraşıyor. Benim tanıdığım Erdoğan, bu müjdelerle yetinmez. Seçim tarihi yaklaştıkça şapkadan daha çok tavşan çıkartacağına eminim. Erdoğan'dan şaşırtıcı büyük sürprizlere ve müjdeli haberlere şimdiden hazırlıklı olalım.

***

'KARNE HEDİYESİ ET' PİŞKİNLİĞİ
Türkiye 3-4 gündür karne hediyesi olarak alınan 3 kalem pirzolayı konuşuyor. 6'lı Masa, muhalif medya, sosyal medyadaki FETÖ'cüler ve PKK'lılar koro halinde bu haberin üzerine atladılar. A Haber ve Sabah Gazetesi gerçeği ortaya çıkardı. Aile ve kasap olayın doğrusunu anlattı. Habertürk muhabirinin çocuğu yönlendirdiği ortaya çıktı. Kanal yönetimi de kamuoyundan özür diledi.
Peki yaklaşık bir haftadır bunu diline dolayan muhaliflerin de özür dilemesini bekleriz değil mi? Öyle bir şey yapmadıkları gibi insanların aklıyla dalga geçer gibi yalanı sürdürmeye devam ettiler. Sonra da "Bizi neden kimse ciddiye almıyor?" diye yakınıyorlar. Önce sen ciddi ve tutarlı olmayı dene. Bak söylediklerin nasıl toplumda karşılık buluyor.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz