"Huzursuz bacak sendromu" diye bir hastalık var. Bu hastalığa yakalananlar, hoşnutsuz veya rahatsız edici hislerle bacaklarını hareket ettirmek için karşı konulmaz bir dürtüye sahip oluyorlarmış. 6'lı masanın birçok ayağında huzursuzluk sendromu var. Başta da müstafi başbakan Ahmet Davutoğlu'nda.
DAVUTOĞLU'NUN KİBRİ
Davutoğlu bir TV programında, "Eğer cumhurbaşkanı seçilen kişi bizim söylediklerimizi dinlemezse ülke krize gider ve yeniden seçim yapılır" diyor. Aday belli olmadan, seçim kazanmadan, Meclis'e girmeden bunları söylüyorsa gerisini siz düşünün. Davutoğlu, rahmetli Ecevit gibi Anayasa kitapçığını cumhurbaşkanının kafasına fırlatırsa hiç şaşırmayın.
Yüzde 1 oyu bile olmayan bir partinin genel başkanının bu kibirli ve kafa karıştıran sözleri 6'lı masada şok etkisi yarattı. Bu, Davutoğlu'nun ilk açıklaması değil. Ama CHP medyasında bardağı taşırmış olacak ki hepsi koro halinde, "Senin bu özgüvenin nereden geliyor" diyor.
İyi Partili yetkililer de Davutoğlu'nun bu açıklamalarının hayal ürünü olduğunu söylemiş. 6'lı masada bunlar konuşulurken Kılıçdaroğlu'ndan da tuhaf bir açıklama geldi: "Yüzde 1, yüzde 3, yüzde 25, yüzde 50 diye bakamayız. Çok değerli bu çabalar. İki ayrı kriterimiz var. 6 partinin lideri, Siyasi Partiler Yasamıza göre her biri genel başkan olduğu için eşittir. O nedenle biz öyle bir ikili mekanizma kuracağız ki Siyasi Partiler Kanunu'na göre altısı da sistemde olsun istiyoruz, başkan yardımcılığı olursa çok güzel olur."
Kılıçdaroğlu, burada "Masanın aslında iki tane ayağı var" demeye çalışıyor ama diyemiyor.
BABACAN'IN ANLAMSIZ ÖZGÜVENİ
Küçük huzursuz ayaklardan bir diğeri de Babacan. Onda da kaynağı belli olmayan anlamsız bir özgüven var. Önce FETÖ'ye yaranmak için KHK'lıları gündeme getirdi. Hepsini tekrar devlet kadrolarına alacağının sözünü verdi. Son dönemde HDP ve PKK'ya yaranmak için Anayasa'daki Türklük tanımıyla ilgili çıkışlar yaparak masanın diğer ayaklarını huzursuz ediyor. Bununla birlikte Davutoğlu'nun vesayet teorilerini tekrarlıyor.
Bu karmaşık tabloya baktığınız zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne kadar usta siyasetçi olduğunu bir kere daha anlıyorsunuz. Belli ki Davutoğlu ve Babacan gibi iki sorunlu karakteri muhalefete monte ederek bir taşla iki kuş vurmuş. Filmlerde, "Sizi bana düşmanlarım mı gönderdi?" şeklinde bir klişe replik vardır. CHP'lilerin de sosyal medyada yavaş yavaş, "Babacan ve Davutoğlu'nu bize Erdoğan mı gönderdi?" demeye başladıklarını görüyorum.
Bu problemli iki tip artık rakiplerinin sorunu. Yakında "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adına trollük yapıyorlar" diye o masadan kovulurlarsa da kimse şaşırmasın.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz