İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB'ye yönelik terör soruşturmalarıyla ilgili siyasi gündemi değiştirecek ve CHP'yi karıştıracak açıklamalarda bulundu.
İBB'de işe başlayan PKK, DHKP-C ve FETÖ üyelerini teker teker açıklayan ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun iddialarına cevap veren Soylu'nun şu sözleri gündeme damgasını vurdu:
"Bundan bir süre önce İmamoğlu beni aradı. Bana belli bir konuda 'CHP Genel Merkezi beni sevmiyor. Bu konuda bana yardımcı olur musunuz?' diye bir ricası da olmuştur. Ama ben 'Kanun ne gerekiyorsa onu yaparız' dedim ve yaptık da. İşine geldiği zaman alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp hakaret edeceksin. Bu ikiyüzlülüktür. Bunu tarihin akışına bırakıyorum. Ömrümüz boyunca böyle bir ikiyüzlülüğe sahip olmadık."
İBB Başkanı İmamoğlu'nun, kendisini istemeyen CHP Genel Merkezi ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na karşı "Beni ezdirme" diyerek İçişleri Bakanı Soylu'dan yardım istemesi Türkiye siyasetinde az rastlanır bir durum.
Peki İmamoğlu ne cevap verdi?
İBB'ye alınan 557 terör örgütü üyesi hakkında kendisinin bir sorumluluğu bulunmadığını, bütün sorumluluğun İçişleri Bakanlığı'nda olduğunu söyledi. Ayrıca Soylu'yu arayarak yardım isteme konusunu da tahmin edeceğiniz gibi reddetti.
Reddetti ama akıllara takılan soruları da cevapsız bıraktı. Peki sizce Kılıçdaroğlu ile Kaftancıoğlu, İmamoğlu'na mı inanır yoksa Soylu'ya mı? Ben, Soylu'ya inandıklarını düşünüyorum.
DESTEĞİN DİYETİNİ ÖDÜYOR
Cumhurbaşkanlığı adaylığı çıkmaza giren İmamoğlu'nun, CHP yönetimine karşı Süleyman Soylu'dan yardım istemesinin deşifre olmasından sonra işi şimdi çok daha zor. Çünkü İmamoğlu gibi bu kadar başarısız, yıpranmış ve yorgun bir ismin cumhurbaşkanı adayı olması artık çok yanlış bir tercih olur.
Peki İmamoğlu sorgusuz sualsiz bu terör örgütü üyelerini neden İBB'de işe alıyor? Bunun tek bir açıklaması var: "İstanbul'da HDP ve FETÖ'den aldığı siyasi desteğin diyetini ödüyor."
İmamoğlu'nun pervasızca PKK ve FETÖ kadrolaşmasına gitmesi bize önemli bir ipucunu daha veriyor. Kazayla 6'lı masanın cumhurbaşkanı adayı olur ve seçilirse devlet kadroları PKK ve FETÖ'ye açılmış olacak.
Aylardır, "Bu seçim Türkiye için hayat memat meselesi" derken işte bunu kastediyoruz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz