NATO Dışişleri Bakanlığı toplantısında gündem, Türkiye'nin terörle mücadelesi ile İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğiydi. NATO Genel Sekreteri, Türkiye'nin kaygılarını haklı bulurken teröristleri Suriye'de himaye eden ABD'den ise hâlâ ses yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bugünkü konuşmasında teröre destek veren sözde müttefikleri eleştirirken 6'lı masanın FETÖ ve PKK'ya göz kırpan anayasa taslağını da unutmadı. Erdoğan, bu anayasa taslağı için "Teröristleri kollayan ucube bir teklif" dedi. Türkiye artık kara harekâtına hazırlanıyor. Bükreş'teki NATO toplantısından dünyaya seslenen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD ve AB'ye "Gölge etmeyin yeter" dedi. Türkiye'nin bu kararlı tutumu ise terör örgütü PKK/YPG'de panik yarattı. ABD'den istediği desteği alamayan Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin bu kez Rusya'ya yalvararak, "Kara harekâtına izin vermeyin, bizim sonumuz olur" dedi.
Bölgeden gelen son haberlere göre, PKK'nın Suriye'de terk ettiği bölgelere rejim ordusu yerleşiyor. Türkiye terörle mücadele konusunda Suriye rejimiyle birlikte süreci iyi yönetebilirse bu gelişmelerden diplomatik bir zafer de çıkabilir.
***
SON ANKETTEN ŞAŞIRTAN SONUÇLAR
GENAR Araştırma Şirketi'nin yaptığı son seçim anketi sonuçları elime ulaştı. GENAR Başkanı İhsan Aktaş'ın da bu anket sonuçları konusundaki analizleri oldukça çarpıcı. İhsan Aktaş'a göre, kamuoyunun yakından takip ettiği gibi 6 ay önce büyük bir rüzgârı arkasına alan Millet İttifakı'na yönelik son dönemde büyük bir güvensizlik meydana gelmiş.
Önce HDP ve İyi Parti kavgası, sonrasında İyi Parti ile CHP arasındaki fikir ayrılıkları... Meral Akşener ve bazı İyi Partili yöneticilerin CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusundaki sert açıklamaları, Millet İttifakı'nın görünen ve görünmeyen üyeleri arasında büyük bir güvensizlik oluşturmuş.
Hükümet cephesine gelince... GENAR'ın araştırmasına göre Cumhur İttifakı'nda işler iyi gidiyor. Asgari ücret artışı... Toplu konut hamlesi... Sözleşmeli personele kadro... EYT sorununun çözüme kavuşturulması... Dış politikadaki başarılı diplomasi... Terörle etkin mücadele... Küresel krize rağmen güven veren lider karizması... Tüm bunlar Erdoğan'ın oylarının hızlı şekilde yükselişine neden olmuş. Sadece toplu konut hamlesi AK Parti'nin oylarını 2 puan artırmış. Togg'un seri üretime geçmesi de bu yükselişin kalıcı olmasına yol açmış. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gelince... "Kimin cumhurbaşkanı olmasını istiyorsunuz?" sorusuna 3 ay önce "Erdoğan" cevabını verenlerin oranı yüzde 42 civarındaymış. Bugün ise rakam yüzde 49'a çıkmış.
İkinciyi merak ediyorsanız söyleyeyim. İkinci sırada yüzde 16 ile Kılıçdaroğlu geliyor. Kemal Bey'i ise sırasıyla Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş takip ediyor. İmamoğlu artık hayallerini 2028'e ertelemiş görünüyor.
Peki Erdoğan kazanır ve Cumhur İttifakı Meclis'teki çoğunluğunu kaybederse ne olur? İhsan Aktaş, böyle bir risk görmediğinin altını çiziyor. AK Parti hızla kendini yüzde 40'ın üstüne atmış ve 2018 yılında aldığı oy oranını yakalamasına az kalmış. Peki AK Parti rehavete kapılır mı? İhsan Aktaş şuna dikkat çekiyor: "AK Parti bundan önceki seçim süreçlerine girerken hep oy oranları yüksekti. Seçimlere yaklaşıldıkça oyları düştü. Şimdi ise seçim sürecine girerken oyları çok düşüktü ve hızla yükselişe geçti. Yani ortada bir rehavet değil, kazanma ihtimalinin hızla yükselmesinin neden olduğu bir motivasyon var."
Bir de şunun altını çiziyor İhsan Aktaş: "AK Parti 2019 yerel seçimlerinde çok büyük bir ders aldı. Rehavetin sonuçlarını biliyor. Ayrıca Erdoğan öyle motive ki asla kimsenin rehavete kapılmasına izin vermez."
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz