Güney Kore'nin başkenti Seul'deki Cadılar Bayramı çok korkunç ve kanlı bitti. İzdiham sırasında dar caddelerde sıkışan katılımcılar feci şekilde yaşamlarını yitirdi. Bilanço çok korkunç: 153 kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı. Yetkililer bu korkunç olayın nedenini araştırıyor. Güney Koreli ünlü bir pop yıldızının alana girmesiyle bu izdihamın yaşandığı düşünülüyor.
Yeni dünyanın sahiden dengesi yok. İnsanlar ya eve kapanıyorlar veya sokaklarda izdihamdan ölüyorlar. Türkiye de bu yeni dünyanın dijitalleşmesinden doğan zararlara maruz kalıyor. Bu zararlar sadece kültürel değil fiziksel de olabiliyor. Türkiye'deki trafik kazalarında genel olarak şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmiş olması gerekçe gösteriliyor. Oysa gerçek çok farklı. Direksiyon hakimiyetini kaybetmek değil arabayı kullanırken aynı anda cep telefonuyla konuşmak ve yazışmak kazaların en büyük sebebi. Araba kullanırken mesaj yazmanın alkol almaktan çok daha tehlikeli olduğunu gösteren araştırmalar var. Zaten yollarda görüyoruz, sürücülerin çoğu yoldançok elindeki telefona bakıyor. Sanıyorum bu konuda da çözüm yine teknolojiden gelecek. Önündeki arabaya çarpmayan kendi kendini kullanan otomobillerin yaygınlaşması bekleniyor. Belli ki TOGG da bu tip arabalardan bir tanesi olacak. Ancak bu teknoloji yaygınlaşana kadar tüm yakınlarımızı bu konuda uyarmaya devam edelim.
***
RUSYA GAZDAN SONRA GIDA VANASINI DA KAPATTI
Karadeniz'deki Rus gemilerine ve Kırım'a yapılan İHA saldırılarının ardından Moskova, tahıl koridorunu süresiz olarak kapattı. Dahası bu saldırıların İngilizlerin koordinasyonunda yapıldığını iddia etti. Tahıl koridoru, Rusya, Ukrayna, Türkiye arasında imzalanmış ve tarım ürünlerinin Karadeniz vasıtasıyla tüm dünyaya dağılmasını sağlayan bir anlaşmaydı. Birleşmiş Milletler'in gözetiminde yapılan anlaşmanın bozulduğu BM Genel Sekreterliği'ne bildirildi. Rusya'nın zaten bu anlaşma konusunda iki tane eleştirisi vardı. Birincisi sadece Ukrayna tahılının dağıtıldığını söylüyordu. İkincisi ise bu dağıtılan tahılın fakir ülkelere değil sadece Avrupa'ya gittiğinin altını çiziyordu.
Rusya'nın bu hareketle gaz vanasından sonra Avrupa'nın gıda vanasını da kapattığı yorumları yapılıyor. Ayrıca koridorun kapatılmasının Odesa liman şehrine yapılacak saldırıların işareti olduğunu söyleyenler de var. NATO'nun ve Batı'nın gazıyla hareket eden Ukrayna, topraklarının %20'sini resmen kaybetti. Rusya'nın ise büyük operasyona daha yeni başladığı söyleniyor.
Yani bu savaş bittiğinde Ukrayna diye bir devlet kalmayacak. Ukrayna'yı tahrik eden o güçler ise akbaba gibi ülkenin kalan kısmını paylaşacaklar. Tüm bunlar yaşanırken eski ABD Başkanı Barack Obama, korkutucu bir açıklamada bulundu. Beyaz Saray ile Kremlin'in arasının tarihte hiç bu kadar düşük noktaya gelmediğini söyledi. Obama, soğuk savaş döneminde bile diplomasi kanallarının açık olduğunu ancak şu anda böyle bir durum olmadığını söyledi. Tabi bunda Beyaz Saray'da konuşulacak aklı başında bir insan olmamasının payı çok büyüktür. Ancak binlerce nükleer başlığı olan iki süper güç arasındaki bu iletişimsizlik tüm dünya için büyük risk teşkil ediyor. Umarım, başta ABD olmak üzere Batı cephesi aklını başına toplar.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz