6'lı masa kendi iç sorunları ve adaylık krizleri ile boğuşurken Erdoğan bir gün bile boş durmuyor. Geçen hafta yüreğimizi yakan maden kazası nedeniyle ertelenen Diyarbakır gezisi dün görkemli şekilde gerçekleşti. 140 projenin açılışını yapan Erdoğan, terör örgütü PKK'ya, örgütün siyasi uzantısı gibi davranan HDP'ye ve Kürt kanaat önderlerine önemli mesajlar verdi. "Diyarbakır'ı unutmadık ve bir kenarda bırakmadık" diyen Erdoğan, medeniyetlerin beşiği Diyarbakır'a yapılan hizmetleri ve nasıl Türkiye'nin en huzurlu şehirlerinden biri haline getirdiklerini anlattı.
Erdoğan'ın önemli bir müjdesi de vardı. 1980 darbesinden sonra bir işkence merkezi olarak faaliyet gösteren Diyarbakır Cezaevi artık müze oluyor. Yeni nesil bilmez. Z kuşağı ise hiç bilmez. Burası dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevinden biri olarak gösterilmişti. PKK terör örgütünün altyapısı da işte bu cezaevinde hazırlanmıştı. Çok korkunç olaylar yaşandı bu cezaevinde.
Türkiye çok şükür o yılları unuttu. Ülkemizde artık kimse Kürt olduğu için dışlanmıyor, işkence görmüyor, öldürülmüyor. Son 20 yılda Kürt vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlükleri konusunda hayal bile edilemeyen gelişmeler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Diyarbakır'daki Erdoğan çoşkusu da bunun göstergesi. Türkiye'nin yakın tarihini bilmeyenlere veya bilmek istemeyenlere bunları anlatmak çok zor. Bugün Türkiye hakkında analiz yapmadan önce o müzeyi ziyaret etmekte fayda var. Türkiye'nin ne zorluklarla bugünlere geldiği, ne dönemlerden geçildiği belki biraz olsun anlaşılabilir.
ÇİN'DE NELER OLUYOR?
Çin'de Mao'dan beri ilk defa bir isim 3. kez Komünist Parti Genel Sekreteri seçildi. Kongreyi zaferle kapatan 69 yaşındaki Şi Cinping, bu hafta sonu partinin genel sekreteri olarak yeniden güvenoyu aldı.
Tarihi kongre sırasında ilginç de bir olay yaşandı. Zayıflamış ve yaşlanmış görünen eski Çin Devlet Başkanı Jintao Hu, hiçbir açıklama yapılmadan Pekin'deki kongre salonunda ön sırada oturduğu yerden zorla kaldırıldı ve salondan dışarı çıkarıldı. Bu görüntülere kimse bir anlam veremedi ve dünyada günün konusu oldu.
Çin yeni dünyanın süper gücü olma yolunda kararlılıkla ilerliyor. Ancak kapalı bir toplum olmaktan bir türlü kurtulamayan Çin'in güçlenmesi de riskli bir durum. İnşallah çok kutuplu olalım derken kantarın topuzunu kaçırıp, dünyaya Çin'in hakim olduğu, ABD'yi mumla aradığımız günler gelmez.
6'LI MASADAKİ ÇAKMA ZELENKSY'LER
Yaşadığımız şeyler sanki yaşayacaklarımızın provası şeklinde. Rusya-Ukrayna savaşı da böyle algılanıyor. Özellikle insansız araçlar bu savaşta çok fazla yer almaya başladı. Rusya'nın kullandığı İran yapımı kamikaze dronlar Ukrayna'ya büyük zarar veriyor.
Ülkede hayat durma noktasına geldi. Ukrayna'nın büyük kısmında elektrik yok, su ve yemek sıkıntısı da baş göstermeye başladı. Her ev aletinin hangi saatler arasında kullanılabileceği kararnamelerle belirleniyor. Ukrayna'daki durum başta Türkiye olmak üzere bütün ülkeler için ibret olarak ortada duruyor. Rus uçağının düşürülmesi, Rus büyükelçisinin öldürülmesi dahil her şeyi deneyerek Türkiye'yi Rusya ile savaşa cephe haline getirmeye çalıştılar.
Tehlike hala geçmiş değil. Türkiye bölgedeki önemini arttırdıkça birileri elbette boş durmayacak. Önümüzdeki süreçte içimizdeki "çakma kahraman Zelensky"lere karşı çok uyanık olmalıyız. Zira o role talip bizim siyasette de en az 6 kişi var.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz