TÜSİAD'ın hayalindeki "Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı"nın seçildiği zaman yapacağı icraatlar belli oldu. 6 ayağı dışında 2 gizli ayağı olan bu masa, cumhurbaşkanlığı için isim aramaya devam ediyor. Kulislere sızan haberlere göre o aday seçilir seçilmez yapılacak icraatlar şöyle: (Evet biraz ironi dozu yüksek bir yazı oldu ama inanın ellerine fırsat geçse bunları hayata geçirirler. Günümüzde "Bu kadarını da yapamazlar" dediğimiz her şey TÜSİAD ile 6+1'li masa iktidarında teker teker gerçeğe dönüşebilir.)
6'lı masanın cumhurbaşkanı, İsveç ve Finlandiya'ya koyulan vetoyu çekecek, Ankara'daki büyükelçileri de yüksek danışman olarak dışişlerinde görevlendirecek.
Ayasofya tekrar kiliseye dönüştürülecek. Bu tören için Yunanistan Başbakanı Miçotakis de davet edilecek.
Silahlandırılan Yunan adalarına Türkiye'den silah bağışı yapılacak. Özellikle insansız hava araçları hediye edilecek.
TSK, Suriye ve Irak'taki bütün bölgelerden çekilecek.
ABD Büyükelçisi, cumhurbaşkanı başdanışmanı olarak atacak. Bütün kritik konularda ona danışılacak.
Rusya'ya uygulanan yaptırımlara Türkiye de katılacak ve Rusya'nın Türkiye'de nesi varsa el konulacak.
FETÖ'ye iade-i itibar yapılacak ve bütün darbeciler göreve getirilecek.
İstanbul Havalimanı'nın adı Atatürk Havalimanı olarak değiştirilecek ve karıştırılmaması için eski Atatürk Havalimanı'nın adı da Mustafa Kemal Havalimanı olacak.
S-400'ler depoya kaldırılacak.
Nükleer santral inşaatı acilen durdurulacak.
Bir Kürt devleti kurulması için gereken destek ve coğrafya verilecek.
Faizler maksimize edilip banker dönemi yeniden canlandırılacak.
Erdoğan'la arası kötü olan liderler Türkiye'ye davet edilecek. Mesela Beşar Esad ve eşi, TÜSİAD Başkanı tarafından Savarona'da ağırlanacak.
Tayyip Erdoğan'ı hatırlatan tüm eserler birer birer yok edilecek.
Başörtüsü yasaklanacak, 8 yılık kesintisiz eğitim ve katsayı adaletsizliği yeniden hortlatılacak.
Marmaray tarihe "Ecevit yaptı" olarak yazılacak.
Bu liste böyle uzar gider. Başta da söylediğim gibi, bugün şaka olarak altını çizdiğimiz bu maddeler, bunlara fırsat verilirse 1-2 yıl sonra gerçek olarak karşımıza çıkabilir.
Ancak şaka bir yana Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD'a çok sert tepki gösterip "Ey TÜSİAD'ın başındaki beyefendi, dış politikada bize ders veremezsin. Sen çıraksın. Önce haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler" dedi. Yani özetlersek, zaman geçtikçe yerli ve milli sermayenin önemi daha açık biçimde ortaya çıkıyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz