Rusya'nın iki Ukrayna bölgesini kendi sınırları içine alma kararı olmuş bitmiştir.
Bundan sonra artık diplomatik tepkiler, NATO kanadının yaptırım listeleri ve Putin'in bütün bunları hafife alan konuşmaları gelecektir.
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan vasıtasıyla tutumunu açıkladı ve Ukrayna'yı desteklediğini söyledi.
Hemen ertesi gün Rus Dışişleri Bakanlığı, "Türkiye'nin Ukrayna'yı tutması Türk-Rus ilişkilerine zarar vermez" dedi.

MÜTTEFİKLERE GÜVENİMİZ YOK
Altı çizilmesi gereken bazı noktalar var.
Mesela, madem müttefiklerimiz Amerika ve İngiltere böyle bir toprağın başka bir devletin toprağı olmasına razı değiller, neden Kıbrıslı Rumların bağımsızlık kararını kabul ettiler ve onları Avrupa Birliği'ne aldılar?
Ayrıca bir türlü çözemediğimiz başka sorun da şu: Rusya'ya karşı yanlarında yer almamızı istiyorlar ama PKK, FETÖ dahil Türkiye'ye karşı kim varsa destek veriyorlar.
Ayrıca Halkbank'a yaptıkları da, Kıbrıs konusunda Türkiye'ye ambargo uygulamaları da hâlâ hafızalarda.
Darbe mevzularına girmiyorum bile.

NATO'NUN ÖMRÜ DOLDU MU?
Bu arada şunu da unutmayalım: "Tek millet iki devlet" diye bildiğimiz Azerbaycan bile dün Putin'le anlaşmaya vardı.
Yani durumlar çok karışık.
Bu NATO denilen şey, Sovyetler Birliği'ne karşı Varşova Paktı'nı yıkmak için kurulmuştu.
Şimdi ne Sovyetler Birliği var ne de Varşova Paktı.
Sonuç olarak, NATO'yu şimdi Doğu Avrupa'da Rusya'ya karşı kışkırtıcı bir unsur gibi kullanmak çok yanlış. Zaten bir işe de yaramıyor.
Sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan bu NATO karmaşası ertesinde Putin'le yeniden diyaloğa girer.



Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz