Siyaset hiç şakası olmayan çok katı bir döneme giriyor.
Bugüne kadar Kemal Kılıçdaroğlu'nun yahut Ekrem İmamoğlu'nun yaptıkları, genel olarak mizah alanında değerlendirildi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun birbirini yalanlayan sözleri ya da Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul hizmet beklerken sürekli tatile çıkması, sadece alaya alınırdı.
Ancak son gelişmeler bardağın taştığını ortaya koydu.
HALK CEZALANDIRACAK
Artık kimse, elinde kamu yetkisi olan kişilerin bu yetkileri keyifleri için kullanmalarına hoşgörüyle bakmayacak.
Bu sürecin en ağır işaretini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli verdi ve İmamoğlu'nun istifa etmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu'nun davranışlarını hafife alırken Kılıçdaroğlu'na da yeni bir 250 bin liralık tazminat davası açtı.
Başta da söylediğimiz gibi artık işin şakası yok.
Kim siyasi pozisyonunu keyfi şekilde kullanmaya kalkarsa bu hem siyasette hem hukukta hem de halk nezdinde cezalandırılacak.
Hep merak ederim, çok başarılı örnekler varken bazı insanlar siyasete neden heves ederler?
Örneğin, hakikaten İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'da hayata geçirdiği projelerden herhangi birini gerçekleştirmeyi düşünüyor muydu?
BAZILARI KÖTÜ DÜŞECEK
Veya Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ kasetiyle Deniz Baykal'dan görevi alırken Baykal'ın Çiller'le birlikte Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin yarı ortağı haline getirdiğini hatırlıyor muydu?
Sanırım bundan sonra bunlar ciddi şekilde düşünülecek.
Bu düşüncelerin sonu, bazılarının düşmesine de sebep olacak.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz