Sovyetler Birliği'nin çöküp dağılmadan önceki son Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, izlenimlerini kaleme almış.
Tass Ajansı'nca yayınlanan izlenimler, bütün dünya ülkelerinin yöneticileri tarafından dikkatle okunmalıdır.
Gorbaçov'un düşüncelerinde dikkat çeken nokta, Sovyetler Birliği'ni korumak gibi bir endişesinin olmamasıdır.
Sanki dünya kurulmadan önce de Sovyetler Birliği vardı ve onun varlığı dünyanın doğal bir devamıydı.
Oysa gerek Sovyetler Birliği içindeki parçalanmalar, gerek parçalanma sonucunda oluşan ülkelerin yeni liderlerinin kişisel atılımları, gerekse Sovyetler Birliği'ni meydana getiren halkların farklı eğilimleri işi ciddileştiriyordu.
Anlaşılan Gorbaçov, bunları görmek yerine her şeyin eskisi gibi devam ettiğini sanma lüksüne kapılmıştı.
HERKESE DERS OLMALI
Gorbaçov'un anlattıkları, dünyadaki bütün ülkeler için ders olmalıdır.
Mesela, bugün sıradan bir Amerikalıyla konuştuğunuz zaman dünyanın sonuna kadar Amerika'nın bugünkü gibi güçlü, süper bir devlet olarak kalacağını sanırsınız.
Herhalde bizim Kanuni Sultan Süleyman da öyle düşünmüştü.
Şehzadelerin taht kavgasının Osmanlı'ya hiçbir zarar vermeyeceğini zannetmişti. Ama gerçek öyle olmadı.
Sonunda padişah, Kanuni tarafından değil Hürrem tarafından belirlendi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi de böyle değil mi?
YARINIMIZDAN UMUTLUYUZ
Komşu ülkelerde yer alan milliyetçilik, ırkçılık ve benzeri akımlar, Osmanlı İmparatorluğu'nda da gerçekleşti.
Biz Şii'likte İran'ı tehlike olarak görürken farklı akımlar yaygın bir inanç oldu.
Sonunda Abdülaziz ile başlayıp Abdülhamid ile biten süreç, darbelerin ülkesi haline getirdi Osmanlı'yı.
Osmanlı'yı Alman İmparatorluğu'yla eşit hale sokacağını zanneden Enver Paşa, Alman İmparatoru Wilhelm'in kötü bir yaveri oldu. Cumhuriyet döneminde de bazı siyasetçiler, Gorbaçov'un Rusya'ya baktığı gibi baktılar ve az kalsın PKK, Türkiye'yi ikiye bölüyordu.
Bereket durum değişti.
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı mukayese edecek olursak Gorbaçov'a değil Putin'e benziyor.
Bu açıdan yarına daha güvenle bakıyoruz.