Salgın sonrası dünyada siyasetin nasıl olacağı henüz belli değil. Ancak kitleler güçlü siyasetçileri arıyor. Bunlara en iyi örnek galiba Putin. Putin, Ukrayna'yla kedi ile fare gibi oynuyor. Amerika'nın zayıf başkanı Biden, birbirini yalanlayan demeçlerle bazen tehdit ediyor, bazen barış çağrısı yapıyor. Ama kimsenin Biden'a aldırdığı yok. Herkesin gözü Putin'in alacağı kararlarda.
Bu açıdan baktığınızda Cumhurbaşkanı Erdoğan da dünyada sözü dinlenen liderler arasında. Erdoğan'ın attığı her adım uluslararası alanda yankılar yaratıyor. Örneğin Türkiye'nin Libya politikası, Fransa'nın Macron'unu komik duruma düşürdü. Aynı şekilde Yunanistan da acıklı bir konumda. Yunan politikacılar kendi iktidarlarına Türkiye ile fazla uğraşmamaları için uyarılarda bulunuyorlar.
Burada bilinmeyen nokta İran'ın gelecekte Türkiye'ye karşı izleyeceği politikanın niteliği. Çünkü Erdoğan Türkçe konuşan milletleri bir konsey halinde örgütlerken, İran'daki 40 milyona yakın Türkçe konuşan insan tabii ki ortaya soru işaretleri çıkartıyor. Yani her şey yolunda giderken bir anda İran'la sıcak anlaşmazlık konumuna gelmek işten bile değil.
Uzak Doğu'ya bakınca o dünyanın en güçlü liderinin Çin'in Şi Cinping'i olduğunu görüyorsunuz. Amerika'nın başkanı Biden nasıl Putin'in karşısında fazla etkili değilse, aynı şekilde Şi CinPing de Biden'ı rahatça oynatıyor. Bu yeni dünyada özellikle salgın sonrasında oluşacak yeni düzen güçlü liderler çevresinde meydana çıkacak. Bu açıdan biz şanslıyız. Çünkü şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın en deneyimli lideri. Herkesi tanıyor ve denemediği yol kalmadı.
Bu bakımdan içerideki muhalefetin ölçüyü kaçırıp zaman zaman aşırı gösteriler yapması gülünç oluyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz