Yunanistan'ın Olympiakos takımının İstanbul'da Fenerbahçe'yi 3-0 yenmesi tabii ki tüm sporseverleri üzdü. Ama daha önemlisi bu takımın sahibi Evangelos Marinakis'in söylediği sözler. Marinakis demiş ki: "Kendi şehrimizde maç kazanmak tabii ki keyifli oluyor". Bu arada bir Yunan gazetesi de Olympiakos'un maçı kazanmasına "Bütün Yunanlılara adanmış bir zafer" olarak niteledi. Ve bu da Marinakis'in küstah ifadelerine destek olarak algılandı.
Bazı Yunanlılar'ın İstanbul'a karşı duygularındaki ölçüsüzlüğü defalarca gördük. Ben yıllar önce bir Türk- Yunan medyatik diyalogu sırasında önemli bir Yunan gazetesinin genel yayın müdürünü İstanbul'a davet etmiştim. Bir sabah onu Ayasofya'ya götürdüm. Bu meslektaş görkemli binayı görünce ağlamaya ve "Ayasofyayı nasıl verdik" diye bağırmaya başladı. Şaşırmıştım ama galiba bazı Yunanlılar'ın kafasında bu tür senaryolar vardı.
İstanbul'u artık bir Yunan kenti olarak görmek sadece gerizekalılıktır. Hatta daha geriye gidip Üçüncü Haçlı Seferi sırasında İstanbul'un Yunan değil bir Venedik kenti olduğunu düşünen Haçlılar, Bizans'ı İzmit'e sürmemişler miydi?
Tarih böyle bir şey. Eğer bugünkü Yunanistan'ı düşünürseniz bu ülkenin 400 yılı yok. Tam 400 yıl Osmanlı hakimiyeti altında yaşamışlar. Yani bir Türk'ün gidip Atina'yı, Selanik ki hâlâ Türk kenti olarak görmesi belki mümkündür. Ama gerçek değildir.
Bence önemli olan Olympiakos'un çarpık kafalı başkanının İstanbul yorumundan ziyade Fenerbahçe'nin durmadan yenilmesidir. Milyonlarca lira harcayıp dünyanın her yerinden transferler yapan bu kulüp üçüncü yılın sonunda Olympiakos'a da yenildiyse bu işte büyük bir yanlış vardır. Bütün mesele bu yanlışı düzeltmektedir. Yoksa Türkiye'ye çeşitli vesilelerle gelecek Yunanlılar'ın İstanbul'u kendi şehirleri olarak görmesi mümkün olabilir. Bu gerçek olmasa da hayal dünyasının renkli bir ürünüdür. Ayrıca bu rüyayı gerçekleştirmek isteyen Yunanlılar'ın Kurtuluş Savaşı sonunda uğradıkları hezimet bunların akılsız olanlarını tedavi etmeye herhalde yeter.