Aşı savaşlarını ve aşı gerekçeli hükümet darbesini de gördüğümüze göre, bakalım daha başka ne tür anormalliklere tanık olacağız?
Refik Saydam
Oysa aşı özellikle bizim siyasi tarihimizde çok önemli yere sahiptir. Önce Sağlık Bakanı sonra da Başbakan olan Refik Saydam, sıtma salgınına karşı aşıyla verdiği mücadele sonucu adını tarihe yazdırmıştır. Okul çağlarımızda da salgın hastalıklara karşı her yıl aşı kampanyaları yapılırdı. Bu aşılardan kaçmak mümkün değildi. Velinizin "Aşıya karşıyım" yazısı vermesi dışında.
Kafa karışıklıkları
İzleyebildiğim kadarıyla salgına karşı üretilen aşılara ilişkin kafa karışıklıkları oldukça fazla. Ama bu aşıların salgını durdurdukları da kesin gibi... Ne var ki salgın şokuyla birlikte duyurulan aşılar, kafaları karıştırdı. Milyarlarca dolarlık gelirler ve dağıtılan ödüller, işi çığırından çıkardı. Keşke bizimkiler biraz daha soğukkanlı olabilselerdi.
Gannuşi konuştu
Yine de Tunus gibi olmadığımız için şükredelim. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in yaptığı darbenin ardından Meclis'e alınmayan Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, TRT Arapça'ya çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Raşid el-Gannuşi, darbe girişimi karşısında halka çağrı yaparak "Faili kim olursa olsun darbeyi reddediyoruz ve meclisin önünde bekliyoruz. Türkiye'den aldığımız ders bize şunu gösteriyor: Darbe gerçekleşirse sokağa çıkmamız lazım" dedi.
'Anayasal düzene dönülmeli'
Tunus'ta anayasal düzene dönülmesi çağrısında bulunan Ömer Çelik, "Kardeş Tunus halkına bu kötülüğü yapanlar kendi ülkelerine zarar veriyorlar. Tunus halkı, mevcut krizi birlik ve beraberlik içinde aşabilecek imkân ve tecrübeye sahiptir. Bu ancak anayasal düzene hemen geri dönülmesiyle mümkündür" paylaşımını yaptı.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz