Artık iki kere iki dört eder gibi biliyoruz bazı gerçekleri. Mesela PKK/PYD'yi Amerika Birleşik Devletleri'nin desteklediğini biliyoruz. Bunun yanında FETÖ'nün CIA ile ilişkili bir örgüt olduğunu da biliyoruz. Ayrıca 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin arkasında kimlerin olduğunu da biliyoruz.
Onlar olmasa
Bütün bunları değerlendirirken, rastladığımız en garip durum ortadadır. Türk demokratik siyasetinde bugün muhalefeti temsil edenler, bu anormalliklere hiç tepki göstermiyor. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli olmasa, burası sanki Amerika'ya kiralanmış sessiz bir bölge olarak kabul edilebilir.
Bahçeli konuştu
Bereket dün yine MHP'nin grup toplantısı vardı ve yine Devlet Bahçeli vicdanımızın sesini duyurdu. Bazı cümleleri hatırlayalım:
"Sınav sistemi yeni baştan ele alınmalı, okul öncesi sürecini de hesaba katan modelle her evladımızın ilgi alanına uygun eğitim alanının temini sağlanmalıdır. Üniversite sınavı tamamen kaldırılmalıdır.
Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesini ve iyileştirilmesini Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin inisiyatifine terk eden Avrupa Birliği (AB), dürüst değildir, samimi değildir, adil ve demokratik hiç değildir. Dahası, Türkiye'nin aleyhine çalışmaktadır."
Macera yok
"Yeni hükümet sistemi refah, bereket ve bolluk demektir. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışları insafsızlıktır. Zillet ittifakı, sinsi ve sisli bir gölgedir. Türk milleti sonu meçhul bir maceraya atılmayacak, Cumhur İttifakı'na destek verecektir. Kanal İstanbul projesini samimiyetle destekliyoruz. Kılıçdaroğlu 'Hazırlanın, 6 ay içinde iktidardayız' diyor. Nasıl olacak bu? Sen gelsen gelsen dolduruşa gelip tuzağa düşersin."
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz