Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de iktidar olduğundan beri siyaset masalının anlatım biçimi değişti. Eskiden masalın anlatımına "Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik" diye başlanırdı. Sonra da "Dönüp baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz" denirdi.

Komünizme alternatif darbecilik
Aslında "Türk-Amerikan ittifakı" denilen masalın anlatım biçimiydi bu... Amerika; Türkiye ve Yunanistan komünist olmasınlar diye Truman Doktrini diye bir şey uydurmuştu. Sonuçta komünist olmadık ama darbeci oluverdik. Amerikan demokrasisiyle iktidar olan Adnan Menderes'i de idam ettik. Arkasından darbeler darbeleri kovaladı. "Bizim çocuklar" görevlerini hep yerine getirdiler.

Her şey değişti
Bu iş 15 Temmuz 2016'da iyice çığırından çıkmıştı. İşte o gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı ülkenin kaderine sahip çıkmaya çağırdı ve süreç de değişiverdi. Ama değişmeyenler de vardı. Örneğin, FETÖ'yü Amerika destekliyordu. Örneğin, PKK/PYD'yi Amerika silahlandırıyordu. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni ittifaklar oluşturdu. Artık Washington'daki o yüce kişinin sözü Türkiye'ye geçmiyordu.

Oyun bitti
Şimdi Brüksel'de sahnelenen oyun, eskisinden çok farklı gelişiyor. Acaba işin çapının bu ölçüde değiştiğini başta CHP olmak üzere muhalefet partileri de anladılar mı? Yoksa hâlâ "Gerekirse darbe de olabilir" diyerek vakit mi geçiriyorlar.
Önemli olan şu ki, biz seçmenler olarak dönen dolapları çok iyi anladık.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz