Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

2050 yılında Boğaz’dan geçmesi beklenen 78 bin gemiyle nasıl baş edebiliriz?

Bir Yeniköylü olarak, Kanal İstanbul'a ilişkin gelişmeler beni fazlasıyla ilgilendiriyor. Daha önce de yazmıştım. 1950'li yılların başında Yeniköy'den denize atlardım ve karşı kıyıya, Çubuklu'ya yüzerdim. Tabii akıntı beni Kanlıca'ya ve bazen de Vaniköy'e atardı. Ama Boğaz'ın sularından sadece bir Rus tankeri geçerdi. İkinci Dünya Savaşı'nın yıkıntısından yeni yeni kurtuluyordu Sovyetler Birliği... Bir de bizim kum taşıyan takalar geçerdi Boğaz'dan...
78 bin gemi geçecek
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul hakkında bilgi verirken şöyle konuşmuş:
"Avrasya'nın tam merkezindeyiz. Geçtiğimiz günlerde Süveyş Kanalı'nda bir kaza oldu, kanal kapandı. Bir günlük maliyeti 9 milyar dolar. Lojistik koridorlar artıyor. Denizden taşımacılığın oranı her yıl artıyor. Bugün İstanbul'da güvenli geçmesi gereken gemi sayısı 25 bin, ama biz arkadaşlarımızla birlikte 43 bin gemiyi güvenli olarak geçirmeye çalışıyoruz. Bu yıllar boyunca artacak ve ileride yetmeyecek. 2050 yılında 78 bin geminin geçmesi bekleniyor. Kanal İstanbul projesiyle Türkiye lojistik üst olacak."

Kanal İstanbul çözümü
Benim eski Boğaz'ımdan yılda 78 bin geminin geçmeye başladığını düşünün... Kanal İstanbul'un nasıl bir çözüm olacağını görebilirsiniz...
"Haziran itibarıyla projemize başlamış olacağız. Bizim 10 yıldan sonra Kanal İstanbul'a ciddi bir şekilde ihtiyacımız olacak. Gemilerin bekleme süreleri uzayacak, bunların bekleme maliyetleri, lojistik maliyetleri düşünüldüğünde Kanal İstanbul'dan geçmek daha avantajlı olacak. 5 yılda bitirmeyi planlıyoruz."
Yapılacak her yatırıma "İstemezük" diye karşı çıkanların kimler olduklarını Osmanlı'dan bu yana biliyoruz. Gezi kalkışmasında da yeni Boğaz Köprüsü'ne, havalimanına falan istemezük dememişler miydi? Acaba Kılıçdaroğlu, 78 bin gemiyi havadan mı geçirecek?

Çağdaş uygarlık düzeyi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs'ı gençlerle birlikte Millet Kütüphanesi'nde kutlarken şu mesajı paylaşmıştı:
"Cumhurbaşkanı olarak benim görevim, siz gençlerimizin yükünü almak ve Türk gençliğini muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkararak geleceğe hazırlamaktır. İşte bunu başardığımız zaman, dünyanın en mutlu insanı ben olacağım."
Görüldüğü gibi Atatürk'ün bizlere hedef olarak verdiği "çağdaş uygarlık düzeyi"ni Cumhurbaşkanı Erdoğan da devraldı. Yani yarına güveniyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA