Cumhurbaşkanı Erdoğan aktif siyasete İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak girdiğinden bu yana sayısız riskle yüz yüze geldi. Daha ötesi var mı yani? Okuduğu şiir yüzünden hapse bile girdi... Ya da tatil için ailesiyle birlikte gittiği mekânı onu öldürmek amacıyla basmadılar mı? Çeşitli darbe teşebbüslerinin sonuncusunu da 15 Temmuz 2016'da yaşadı...
Sayısız riskler
Bütün bu risklerin hepsi Erdoğan'ı güçlendirdi. 2000'li yılların başından bu yana girdiği her seçimi hem partisi hem de kendisi kazandı Sonunda halkoyu ile Cumhurbaşkanı da oldu. Ancak bu defa nasıl atlatılacağını bilemediğim bir risk var gündemde. Kovid-19 salgını dolayısıyla uygulanan yasaklar, çeşitli kesimleri bezdirmeye başladı. Zaten burnundan soluyan, iflasın eşiğine gelmiş insanlara bir de çeşitli cezalar uygulanıyor. Bir tanıdığım, "Bizler ev hapsindeyken turistler sokaklarda, deniz kenarlarında keyif ediyorlar. Sanki işgal altındayız gibi bir duygu var bende" dedi dün.
Farklı açıklamalar
Ev hapislerine rağmen hastalık ve ölüm rakamları düşmüyor. Bilim Kurulu üyesi doktorlar birbirlerini tekzip eden açıklamalar yapıyorlar. Sağlık Bakanı Koca, her akşam televizyonda karamsarlık sunuyor. Bilemiyorum... Bu ortam sürdüğü takdirde 2023'te seçimi kazanmak zor olmayacak mı? Tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da işin farkındadır. Nitekim dün Çamlıca Camii'nden vatandaşlara hitap ederken bu konuyu ele aldı ve şöyle dedi:
Erdoğan konuştu
"Çok farklı günlerden geçiyoruz. Koronavirüs salgını nedeniyle birçok yakınımızı kaybettik. Ümmeti Muhammed'in çok sıkıntılı olduğu ayları geride bıraktık, hâlâ sıkıntıları yaşıyoruz. Aynı şekilde bütün dünya yaşıyor. Bir kardeşiniz olarak ricam şudur: Aldığımız kararların, tedbirlerin tek sebebi, bu belayı nasıl def ederiz bunun için. Temennimiz odur ki, Rabbim bizi bu musibetten kurtulmayı nasip eylesin. Bu vesileyle bu belaya kapılanlardan şu ana kadar ebediyete uğurladığımız herkese Allah'tan rahmet diliyorum."